2023 Yılı Ramazan Ayı Faaliyetleri Tanıtım Programı, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın katılımıyla Diyanet İşleri Başkanlığı Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.
Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda konuşan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, rahmet, mağfiret ve ebedi kurtuluşun müjdecisi Ramazan ayına yaklaşmanın heyecanı içerisinde olduklarını ifade ederek, 22 Mart Çarşamba akşamı kılınacak ilk teravih namazının ardından 23 Mart Perşembe günü tutulacak ilk oruç ile Ramazan ayına girileceğini söyledi.
YAPILACAK YAYINLARA MZEL HASSASİYET TALEBİ
Ramazan ayında dini programların hemen hemen her mecrada yoğun bir şekilde yapıldığını hatırlatan Başkan Erbaş, “Bu anlamda bir emek ve gayret ortaya koyanları da takdirle karşılıyoruz. Ancak, bu tür programlarda zaman zaman dini duyguların istismar ve beklentilerin suiistimal edildiği de göz ardı edemeyeceğimiz bir gerçektir. Dolayısıyla millet olarak içinden geçtiğimiz bu zor günlerde yapılacak yayınlara, konuşulacak konulara özel bir hassasiyet gösterilmesi önem arz etmektedir” dedi.
Başkan Erbaş, programların, insanların doğru bilgiyle buluşmasına hizmet etmesi, aydınlatıcı, birleştirici ve yapıcı olması gerektiğine işaret ederek, “Hurafelerden, ajitasyondan ve dışlayıcı tavırlardan kesinlikle uzak durulmalıdır. Özellikle bireysel ve toplumsal psikolojiyi olumsuz etkileyen, yaraların sarılmasına ve acıların teskin edilmesine katkısı olmayan her türlü tutum ve davranıştan özenle kaçınılması gerekmektedir” ifadelerini kullandı.
Din, inanç ve ibadetle ilgili konulardan bahsederken üslup son derece önemli olduğunu vurgulayan Başkan Erbaş, şöyle devam etti:
“Üslubumuz kimliğimizdir. Müslüman kimliğinin ayrılmaz parçası olan nezaket, zarafet ve itidalden uzak bir üslupla konuşmanın, sırf daha çok izlensin, daha fazla takip edilsin düşüncesiyle sansasyonel söylemlerde bulunmanın kimseye fayda sağlamayacağı açıktır. Ayrıca insanımıza hiçbir faydası olmayan meseleleri gelişigüzel ekranlara taşıyarak Ramazanın ve ibadetin iyileştirici işlevine halel getirmek büyük bir vebaldir. Bu vebale ortak edecek her türlü söz ve davranışlardan uzak durulmalıdır. Bu hususta hem medyada program yapan kardeşlerimizin hem de milletimizin gerekli hassasiyeti göstermesini istirham ediyorum.”