Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF), Alevi Dernekleri Federasyonu (ADFE), Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK), Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı (HBVAKV), Alevi Kültür Dernekleri (AKD), Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) ve Demokratik Alevi Dernekleri’nin (DAD) düzenlediği kurultayda eşit yurtaşlık talebine dikkat çekilirken laikliğin önemine vurgu yapıldı.
Kurultaya CHP Milletvekilleri Onursal Adıgüzel, Sezgin Tanrıkulu, Ali Şeker, Sibel Özdemir, HDP milletvekilleri Züleyha Gülüm, Ali Kenanoğlu, Musa Piroğlu, HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, CHP'li ilçe belediye başkanları Rıza Akpolat, Kemal Çebi, Turhan Hançerli, Ali Kılıç, TKP, EMEP, SOL Parti ve TİP temsilcileri katıldı. Ayrıca CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu da gönderdikleri mesaj ile kurultaya destek verdi.
‘LÜTUFMUŞ GİBİ GÖRÜYORLAR’
Kurultay öncesi sahne önüne beyaz mumlar konuldu. Alevilerin "Çerağ uyandırmak" olarak adlandırdığı dualarla ve semah töreniyle başladı. Semah töreni ve okunan türküler sonrasında konuşan Alevi-Bektaşi Federasyonu Başkanı Mustafa Aslan, “İktidar, Aleviler bir güvenlik sorunuymuş gibi ele alıp İçişleri Bakanlığı eliyle harekete geçti. Her yurttaşın hakkı olan hizmetleri, Alevilere lütufmuş gibi görüyorlar. Öte yandan, Alevi inanç temsilcileriyle görüşülmeden tepeden inme bir yaklaşımla Kültür Bakanlığı altında kurulan Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nı kabul etmiyoruz” dedi.
Aslan’ın ardından söz alan Alevi Dernekleri Federasyonu Başkanı Celal Fırat, “Haksızlıklar, sömürü, açlık, sefalet, çatışmalar ve doğanın tahribatı hız kesmeden devam ediyor. İnançsal, etnik, cinsel, kültürel kimlikler ve farklı yaşam tarzları halen yok sayılarak, değişik biçimlerde baskı altına alınıyor” ifadelerini kullandı. Alevlilere yönelik baskılara dikkat çeken diyen Fırat, “Bizi kimliksizleştirip, Sünnileştirmek istiyorlar. Alevilerle ilgili kararlarda, Diyaneti İşleri Başkanlığı’nı karar verici olarak merkeze koyuyorlar. İnanç özgürlüğü ve eşitlik konusunda, uluslararası sözleşmelere ve temel insan haklarına uymuyor, yargı kararlarını yok sayıyorlar. Alevilerin kendilerini özgürce ifade etmesi ve inançlarını özgürce yaşaması kabul edilmesi gereken en temel hakkıdır. Bizim ısrarlı taleplerimizin karşılanması yerine, Kültür Bakanlığı’na bağlı kurulan Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nı kabul etmiyoruz” diye konuştu.
‘GÖRÜNMEZLİĞE İTİRAZ EDİYORUZ’
Fırat’ın ardından konuşan Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu Eş Başkanları Nevin Kamilağaoğlu ve Hüseyin Mat, “Avrupa’nın dört ülkesinden nüfus sayısı olarak daha fazla olan Türkiye’deki Aleviler nedense görünmüyor. Biz bu görünmezliğe itiraz ediyoruz. Vardık, var olacağız” dedi. Daha sonra Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Başkanı Ercan Geçmez söz aldı. Madımak’ın utanç müzesi olması yönünde çağrıda bulunan Geçmez, “Aleviler yıllardır bağımsızlıktan, demokrasiden, birlikte yaşama kültüründen bahsediyor. Zorunlu din dersleri psikolojik işkencedir. Zorla namaz ve orucu yok etmek için buradayız” diye konuştu.
Geçmez’in ardından konuşan Alevi Kültür Dernekleri Başkanı İsmet Kurt ise şunları söyledi: “Cemevleri kültür merkezi veya turistik bir otel gibi Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlandı. Tek din tek mezhep dayatılamaz.”
‘ALEVİLİĞİ YAŞAMAK İSTİYORUZ’
Kurt’un ardından kürsüye gelen Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Başkanı Cuma Erçe, “Tarihle yüzleşirlerse bugün AKP-MHP ortaklığının bugünlere nasıl geldiğinin gerçeğiyle yüzleşeceğiz. Bundan korkuyorlar. Bugün halkların yaşadığı derin yoksulluğun, işsizliğin nerelerde planlandığı anlaşılacak. Bu düzeni hep birlikte değiştirelim” ifadelerini kullandı.
Erçe’den sonra söz alan Demokratik Alevi Dernekleri Eş Başkanları Kadriye Doğan ve Musa Kulu ise şunları söyledi: “Bizler Alevi olarak yaşamak istiyoruz. Onurlu, boyun eğmeden yaşamak istiyoruz. Yolumuz eşitliği, birlikte üretmeyi, paylaşmayı nasihat ediyor. Bizim ‘cemimiz ahlaklı erdemli olun’ diyor. Biz bu Aleviliği yaşamak istiyoruz. Kimse bize kendi Aleviliğini dayatamaz.”
‘İSTEDİĞİMİZ LAİKLİKTİR’
Dernek ve federasyon başkanlarının sözleri sonrası, Büyük Alevi Kurultayı Bildirisi okundu. İnsanlığın büyük ilerlemeler kaydetmesine karşın Alevilerin büyük acılarla karşı karşıya bırakıldığı kaydedilen bildirgede, “Anayasada Türkiye’nin laik, demokratik bir hukuk devleti olduğu belirtilmektedir. Ancak bütün uygulamalar laikliğin olmadığını göstermektedir. Biz Alevilerin, haklarını talep ederken Diyanet İşleri Başkanlığı’nın karşısında bir Alevi diyaneti talep etmiyoruz. İstediğimiz laikliktir. Devletin tüm inançlardan elini çekmesi, laikliğe aykırı olan kurumların kapatılarak gerekli yasal ve anayasal düzenlemelerin yeniden yapılması ve toplumsal ilişkilerin dinsel temalardan arındırılması gerekmektedir. Aleviler vardır. Alevilik haktır. Eşit yurttaşlık talep ediyoruz” ifadeleri yer aldı.
Bildirgede Alevilerin talepleri şu şekilde sıralandı:
“Cemevlerinin ibadethane statüsünün kabul edilsin. Zorunlu din dersleri zorunlu olmaktan çıkarılsın. Gerek kamu kaynaklarının ve gerekse kamu kadrolarının liyakat, adalet ve eşitlik ilkelerine göre dağılımının sağlanması, başta Aleviler olmak üzere ötekileştirilen tüm kesimler aleyhine sürdürülen negatif ayrımcılığa derhal son verilsin. Alevilere karşı işlenen nefret suçlarının açığa çıkarılması ve bu gibi nefret suçlarının önüne geçilmesi için gerekli hukuki tedbirlerin alınsın. Alevilere karşı yapılmış olan katliam ve asimilasyon uygulamalarıyla yüzleşilsin. Alevi inancında özel yeri olan günlerin resmî tatil edilsin. Alevi yerleşim yerlerinin isimlerinin değiştirilmesinden vazgeçilsin ve değiştirilen yerlerin isimlerinin iade edilsin.”