Uzman Dr. Sefer Aslan, piknik ve kamplarda ya da tarlada, bağ ve bahçede çalışma alanlarında dikkatli olunması gerektiğini belirterek, vatandaşların kendilerini korumak için, akrep ve yılan yuvalarından, özellikle ağaç kovuğu ya da oyuklardan uzak durmaları gerektiğini ifade etti.
Akrep ve yılan sokmaları özellikle çocuklar ve 65 yaş üstü yaşlılar için daha ciddi sonuçlar doğurabileceğini ifade eden Aslan, "Özellikle sıcaklıkların çok yüksek olduğu yaz aylarında yılan ve akreplerin aktif olduğu dönemlerdir. Bu dönemlerde vatandaşlarımızın dikkatli olması gerekmektedir. Vatandaşlarımız kendilerini korumak için, akrep ve yılan yuvalarından, özellikle ağaç kovuğu ya da oyuklardan uzak durmalıdır. Tatil beldelerinde ve köylerde evleri olanlar, akrep ve yılan sokmalarına karşı kapı ve pencerelerini kapalı tutmalıdır. Arazi yürüyüşlerinde kapalı ayakkabı ya da bot giyilmelidir. Akrep ve yılan sokması kişiden kişiye değişebileceği gibi, canlının türlerine göre de farklı reaksiyonlar gösterebilir. Akrep ve yılan sokmaları özellikle çocuklar ve 65 yaş üstü yaşlılar için daha ciddi sonuçlara yol açabilir" dedi.
Aslan, "Akrep ve yılan sokmalarında vakit kaybetmeden en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Akrep ve yılan sokmalarında ısırılan bölgede ödem, ağrı, kızarma, morarma, adale krampları, iltihaplanma, titreme ve karıncalanma gözlenebilir. Böyle durumlarda akrep veya yılanın ısırmış olduğu vücut bölgesi yatar bir pozisyonda tutulmalı ve hareket ettirilmemelidir. Sonrasında hemen ısırılan bölgeye soğuk uygulama yapılır ve kişinin kan dolaşımının engellenmemesi sağlanarak yaralı bölgeye bandaj sarılır. Turnike uygulanmamalıdır. Tüm yılan ısırmalarının yüzde 20’si hiçbir belirtiye neden olmayan ve kuru ısırık diye nitelendirilen ısırmalardır. Yılan sokmalarında ise lokal ve genel belirtiler görülür. Yılan ısırığının olduğu bölgede ağrı, morluk ve iltihaplanma görülebilir.Ayrıca karın ağrısı, kusma, ishal gibi sindirim sistemi bozuklukları; baş ağrısı, aşırı susuzluk, kanama, psikolojik bozukluklar, kalpte ritim bozukluğu, solunum düzensizliği ve şok gibi belirtiler görülebilir. Yılan sokmalarında; öncelikle hasta sakinleştirilmeli ve dinlenmesi sağlanmalıdır. Bölge su ile yıkanarak yaraya yakın bölgede baskı yapabilecek eşyalar (yüzük, bilezik vb.) çıkartılmalıdır.
Eğer yılan kişinin baş ya da boyun bölgesini sokmuş ise hemen yaranın çevresine baskı uygulanmalı kol ve bacaklarda ise yara üstünden dolaşımı engellemeyecek şekilde bandaj uygulaması (turnike uygulanmaz) ve soğuk uygulama yapılır. Ekstremitelerde kompartman sendromu gelişebilir.Kompartman sendromları his kusuru, ağrı, solukluk, kas felci, nabızsızlık, basınç artışı görülebilir. Bu durum hastada ekstremite kayıplarına kadar gidebilir. Toplumda doğru bilinen bazı yanlış durumlar var. Yanlışlar ise yarayı emmek, yarayı kesmek, yaraya turnike uygulamak, yarayı yakmak, yaraya bitkisel karışımlar sürmek. Doğrular ise ekstremiteyi sabitlemek, yara yerini sabunlu su ile yıkamak, hastaya tetanos profilaksisi, acil müdahale yapılabilecek bir hastaneye mümkün olan en kısa zamanda naklini sağlamak önemlidir" şeklinde konuştu.