Çocuk gelişimi bölümü akademisyeni Öğr. Gör. Zeynep Zeynel Bingöl, zorbalığa uğrayan çocuklar kadar zorba çocuklarla çalışmanın gerekliliğine dikkat çekti.
Ailelerin bu çocuklara olumlu davranışlarla rol model olması ve diğer çocuklara saygı ve empati kurabilmeyi öğretmesi gerektiğini söyleyen Bingöl, “Eğer çocuklar zorbalık davranışında bulunuyorsa, bu davranışın nedenleri iyi bir şekilde anlaşılmalıdır. Aileler okulla iletişim halinde olmalı, çocukla etkin iletişim kurmalı ve çocuktaki sosyal- duygusal ipuçlarını takip etmeleri gerekmektedir. Aynı zamanda aileler çocuklarının zor bir durumda kaldığında nasıl davranması gerektiği konusunda çocuklarına destek sağlamalılar. Hem mağdur hem zorba çocuklar için uygun uzman desteği gereklidir” dedi.
“ZORBALIK DAVRANIŞI GÖRMEZDEN GELİNMEMELİ”
Akran zorbalığının, saldırganlığın bir alt türü olsa da herhangi bir kışkırtma olmadan gerçekleştiği için diğer saldırganlık türlerinden farklı olarak değerlenmesi gerektiğini belirten Bingöl, bunun günümüzde pek çok okul ve çeşitli kademelerde görülebildiğini belirterek şunları söyledi:
“Okul yönetimlerinin akran zorbalığı ile mücadelede gerekli önleyici çalışmaları yaparak müdahalelerde bulunması gerekmektedir. Millî Eğitim Bakanlığı ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından yapılan ve yapılacak olan çalışmalar bu anlamda önem kazanmıştır. Öğretmenlerin öğrenciler ile etkin iletişim kurması, sınıf içi etkinlikler düzenlemesi ve zorbalık davranışlarını görmezden gelmemesi gerekmektedir.Akran zorbalığı hem yapan çocuk hem de maruz kalan çocuk açısından farklı boyutlarda olumsuz sonuçlar doğurmaktadır. Yönetmelikte yapılan değişiklik ile akran zorbalığı yapan öğrencilere disiplin işlemi uygulanması akran zorbalığıyla mücadele edebilmek için hem öğretmenler hem veliler hem de öğrenciler açısından önemli bir adım olmuştur.”