Cumhuriyet, yazarımız Miyase İlknur’un imzasıyla 6 Ağustos 2019’da “Kavakcı için de çift maaş iddiası” başlıklı haber yayımladı. AKP İstanbul Milletvekili Razva Kavakcı Kan’ın, milletvekilliği yaptığı dönemde İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iştiraki Metro AŞ’den de maaş aldığı iddiası kamuoyunun gündemine oturdu. Kan ile ilgili tartışmalar, gazetemizin 10 Ağustos 2019’da “Sözde mühendislik ve vekillik yapan Kavakcı’ya sorular” başlıklı haberiyle devam etti.
TEPKİ ÇEKEN GEREKÇE
Kan, haberler üzerine kişisel verilerinin ihlal edildiğini ileri sürerek Kişisel Verileri Koruma Kurumu’na (KVKK) başvurdu. Kurum, haberde yer alan bilgilerin, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nda yer alan “ifade özgürlüğü” kapsamında değerlendirilemeyeceğine karar verdi. Gazetemize 30 bin lira, İBB iştiraki Metro İstanbul AŞ’ye de 40 bin lira para cezası verildi. Kararda, Metro İstanbul tarafından Kan’ın kişisel verilerinin korunması yükümlülüğünün yerine getirilmediği savunuldu.
AKP’LİDEN İKİNCİ ADIM
Kararı sosyal medya hesabından duyuran Kan’ın avukatı Sezgin Tunç, kararın kendilerine tebliğinin ardından Metro İstanbul AŞ ve Cumhuriyet gazetesi yetkilileriyle ilgili suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi. Hukukçular ise Cumhuriyet’e verilen cezaya “basın ve ifade özgürlüğü” vurgusu yaparak tepki gösterdi.
"KEYFİ VE SİYASİ KARAR"
Eski Cumhuriyet Savcısı Bülent Yücetürk: Gazetenin ve İBB’nin yapmış olduğu şey, kamu yararı ilkesi gözetmektir. Yapılan şey, kişinin kişisel verisi sayılmaz. Şöyle açıklayalım: Bir kamu görevlisi çalıştığı kurumda zimmetine para geçirdiği zaman bu işlemi araştıran kamu görevlisinin de bu işlemi haberleştiren gazetecinin de eylemi nasıl kişisel verilerin ihlali anlamına gelmeyecekse burada da aynı şey geçerli. Verilen karar tamamen keyfi, siyasi bir karar. (RTÜK, BİK’ten sonra basına KVKK cezası…) Bu kurumlar ve bu kurumların gücü, basın üzerinde, basının haber yayma hakkını engellemeye dönük bir baskı aracı olarak kullanılıyor. Başka bir anlamı yok.
İBB İDDİALARI YARGIYA TAŞIMIŞTI
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Teftiş Kurulu, AKP döneminde 34 kişiye 61 milyon TL’den fazla yurtdışı eğitim bursu verildiğini tespit etmişti. Burs alanlar arasında AKP’li Kan da vardı. İBB, 155 bin dolar ve 59 bin liralık burs ödemesi yapılan Ravza Kavakcı Kan hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunmuştu. Belediye iştiraki Metro AŞ’de işe başlamasından iki hafta sonra 2 milyon 160 bin TL burs almaya hak kazanan Kan, bu durumu “Bütün çalışanlar gibi ben de başvurdum, kabulümü aldım, doktoramı tamamladım” sözleriyle savunmuştu.
"KAMU YARARI DAHA ÜSTÜNDÜR"
- İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu: Bu tür cezalar verilmesi doğru değil. Basının, haber değeri taşıyan olay konusunda haber vermesi basın özgürlüğünün gereğidir. Basın özgürlüğü, KVKK’nin koruduğu değerlerin önüne geçeceği için ceza verilmesi hukuken mümkün değildir. Ortaya çıkan tabloda kişisel hakların korunup korunmadığıyla ilgili değerlendirme yapılması söz konusu olamaz. Demokratik ülkelerde öne çıkması gereken basın özgürlüğüdür.
- Hukukçu Ruşen Gültekin: Kamunun bilgi alma hakkı kişisel verilerden daha üstündür. Kişisel verilerin korunması insan haklarıyla ilgili önemli. Ancak İBB bu şahısla ilgili bir suç duyurusunda bulunmuş. Suç duyurusuyla birlikte aslında bu konu aleni hale gelir. Bunların ardından ceza verilmesi uygun değil. Medyanın, RTÜK tarafından susturulmasının bir başka versiyonu olarak karşımıza çıkıyor. İşin gerçek boyutu hukuki değil. Bu olayı siyasi boyutta görmek mümkün. Aksi takdirde hiçbir gazete haber yapamaz hale gelir. Kamunun bilgi edinme hakkı üstündür.
- Eski İstanbul Barosu Başkanı Turgut Kazan: Kişisel Verileri Koruma Kurumu da RTÜK ve Basın İlan Kurumu gibi ifade özgürlüğü çerçevesinde cezalandırma kurumuna dönüştürülüyor. Yapılan haberde siz ifade özgürlüğü kullanıyorsunuz. İfade özgürlüğü kapsamında basın bunu duyurmalıdır. Bu yüzden Kişisel Verileri Koruma Kurumu’nun verdiği karar 6698 sayılı yasanın 28. maddesine aykırıdır. Kabul edilemez.
www.idrak34.com