“Eğer demokrasinin olanaklarını demokrasiyi yıkmak için kullananlar demokrat ise... Eğer dinin siyasetini ve ticaretini yapanlar demokrat ise... Eğer yalancıları, hırsızları, Türkiye’nin düşmanlarınca beslenenleri, çeteleri koruyan düzenin adı demokrasi ise... Eğer demokrasi adına Cumhuriyetin temellerine kazmayı vuranlar demokrat ise... Ben demokrat değilim ve onların demokrat yaftasını taşıdıkları bir yerde ben demokrat olmak istemiyorum çünkü onlarla aynı sıfatı taşımaktan utanıyorum” sözleriyle demokrasinin ne olmadığını anlatan Ahmet Taner Kışlalı için katledişilinin 23. yılında, dün, bir dizi anma programı düzenlendi.
Ankara Cumhuriyet Okurları (CUMOK) ve ADD Ümitköy Çayyolu Şubesi tarafından düzenlenen program, Kışlalı’nın katledildiği sokakta, evinin önündeki anmayla başladı.
‘DEMOKRASİ ÂŞIĞIYDI’
Kışlalı’nın eşi Nilüfer Kışlalı, CHP Ankara Milletvekili Levent Gök, CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, ADD Genel Başkanı Hüsnü Bozkurt, 29 Ekim Kadınları Derneği Genel Başkanı Şenal Sarıhan, eski CHP milletvekili Mustafa Gazalcı, CHP Çankaya İlçe Başkanı Fahri Yıldırım, Çankaya Belediye Meclisi’nin CHP’li üyesi Yeliz Aşcı, gazetemiz yazarları Işık Kansu ve Mustafa Balbay, Ankara CUMOK Dönem Sözcüsü Nejdet Özer ile ODTÜ ADT ve Hacettepe ADT’nin de bulunduğu program, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’yla başladı.
Kansu, konuşmasında Kışlalı’nın düşünsel kalıtına vurgu yaptı. Nazlıaka ise “Kışlalı, Atatürk ilke ve devrimlerinin yılmaz savunucusuydu, gerçek bir demokrasi âşığıydı, hayatını laik, demokratik, aydınlık bir Türkiye mücadelesine vermişti. Bir hak savunucusuydu” dedi. Kışlalı’nın tahammül edemediği tek konunun Atatürk’e yönelik saldırılar olduğunu vurgulayan Nazlıaka, “Kışlalı’nın cesaretini, tam bağımsız Türkiye’yi savunmasını, Atatürkçü düşünceyi yaygınlaştırmasını hazmedemeyenler sandılar ki onu öldürebilecekler ama yanıldılar. O asla ölmedi, ölmeyecek” diye konuştu.
(CHP Ankara Milletvekili Levent Gök, CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, ADD Genel Başkanı Hüsnü Bozkurt, gazetemiz yazarları Işık Kansu ve Mustafa Balbay’la birlikte törene katılan yurttaşlar, Kışlalı’nın saldırıya uğradığı yerdeydi.)‘TÜRKİYE BAŞKA OLURDU’
CHP’li Gök ise “23 yıl önce burada patlayan bomba, bir devrimciyi, Atatürkçüyü aramızdan aldı götürdü. O devrimci, Atatürkçü, modern Evliya Çelebi gibi elinde çantasıyla Türkiye’yi dolaşıyor, Atatürk’ü, laik Cumhuriyetin değeri ve önemini anlatıyordu. Ülkemizin başına gelecekleri herkesten önce görmüştü. Anlatması boşuna değildi” dedi.
“O görevini yaptı ama biz yapamadık” diyen Gök, “Kızına, ailesine, kendilerini daha güvende hissedecekleri bir ortamı, siyasal iklimi gerçekleştiremedik. Kışlalı ailesine özür borçluyuz” ifadelerini kullandı. Gök, “23 yıldır bunu başaramadık ama söz veriyoruz, 24. katlediliş yıldönümünde Türkiye’yi, Kışlalı’nın daha huzur içinde uyuyacağı bir siyasal iklime taşıyacağız” dedi.
ADD Genel Başkanı Bozkurt da katledilen Cumhuriyet aydınlarına işaret ederek şunları kaydetti:
“Hepsi tam bağımsız, antiemperyalist Türkiye’den yana. Bu insanlarımızı katledenler, bu topraklar üzerinde laik Cumhuriyetin, antiemperyalist devletin doğmasını engellemeye çalıştılar, başaramadılar. Atatürk’e suikastlar düzenlediler, başaramadılar. Devrimleri engellemeye çalıştılar, olmadı. Baktılar olmuyor, aydınlarımızı katlettiler. Bir Uğur Mumcumuz, Ahmet Taner Kışlalımız daha yok. Kışlalı ve Mumcu, Cumhuriyet’te hâlâ yazıyor olsaydı, Türkiye çok başka olurdu. Çok büyük değerleri kaybettik. Fail belli; Batı emperyalizmi ve yerli işbirlikçileri.”
‘ÖLDÜRENLERİ TANIYORUZ’
İkinci anma ise Kışlalı Anıtı önünde düzenlendi. Burada Ankara CUMOK adına konuşan Güneş Çakmakoğlu, Kışlalı’nın laiklik vurgusuna işaret ederek “Laikliğin ne anlama geldiğini, Diyanet eleştirisi nedeniyle karartılan telebizyon ekranlarından, kadın cinayetlerinden, madenci ölümlerine kaderci yaklaşımlardan, tarikat-cemaat yurtlarında olanlardan, başı gerektiği gibi örtülü olmadığı için öldürülen İranlı Mahsa Amini’lerden ve daha birçok olgudan anlıyoruz. Laiklik, demokrasi için ekmek, su, hava kadar gerekli. Mücadelesini yılmadan, usanmadan, yorulmadan kalemiyle yapan Kışlalı’yı öldürenleri tanıyoruz; o, Türkiye’nin Aydınlanma devrimlerine karşı çıkan karanlık güçler tarafından öldürüldü” ifadelerini kullandı. ADD Çayyolu Ümitköy Şube Başkanı Özer Özcan da “Gericiliğe, etnikçiliğe, numaracı cumhuriyetçiliğe karşı mücadelesiyle sonsuza dek hatırlanacak” diye konuştu.
(Kışlalı’nın gömütüne, Cumhuriyet gazetesi bırakıldı.)‘HEP ÖN SAFTA MÜCADELE VERDİ’
Program, Kışlalı’nın Karşıyaka Mezarlığı’ndaki gömütü başındaki anmayla son buldu. Bir dakikalık saygı duruşunun ardından konuşan ADD Batıkent Şube Başkanı Erdal Hatun, şubenin bulunduğu kültür merkezinin Kışlalı’nın adını taşıdığını vurgulayarak “Kışlalı Hocamız, Kemalist devrim ilkelerini birer cümlelik yazı olmaktan çıkarıp, halen geçerliliğini koruyan, uygulanabilir ve ülkemiz için yaşamsal bir zorunluluk olduğunu en iyi anlatan, kısacası Kemalizmi ete kemiğe büründürüp, ders kitaplarına sokan, gelecek nesillere aktarılmasında ön safta mücadele eden çok önemli bir Cumhuriyet aydınıydı” dedi.
Nilüfer Kışlalı ise eşi Kışlalı’yı ailesi olarak her gün andıklarını, katlediliş yıldönümünde sevenleri ile birlikte anmaktan da onur duyduklarını söyledi. Program, konuşmanın ardından Kışlalı’nın gömütüne karanfil bırakılmasıyla son buldu.
ADD, İSTANBUL’DA ANDI: ‘CUMHURİYET İÇİN YAŞAMI HİÇE SAYANLAR ÖLÜMSÜZDÜR’
Gazetemiz yazarı, Türk Aydınlanma devriminin öncülerinden Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı, Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Kadıköy Şubesi’nin dün, İstanbul’da düzenlediği törende anıldı.
Kışlalı’nın “Kemalizm geçmişin bekçiliği değil, geleceğin öncülüğüdür” sözünün anımsatıldığı törende konuşan ADD temsilcileri, “Atatürk Devrimi, demokrasi, özgürlükler ve Cumhuriyetin temel nitelikleri için yaşamını hiçe sayanlar ölümsüzdür. Yolumuzu aydınlatan ışıktır” diye konuştu.
Kışlalı cinayetinin aydınlatılmadığına dikkat çekilen açıklamada, “Cumhuriyet düşmanları tıpkı kurucu genel başkanımız Prof. Dr. Muammer Aksoy’dan, Doç. Dr. Bahriye Üçok’tan, araştırmacı gazeteci yazar Uğur Mumcu’dan rahatsız oldukları gibi, Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı’dan da rahatsız oldular. Ölümlerle bizi yıldıramaz, sindiremezler” denildi.