Ağladığınız zaman ses telleri şiştiği için sinüsleriniz de şişebilir. Bildiğiniz üzere bu durum kaynaklı yaşanan burun tıkanıklığı nedeniyle sesiniz olduğundan daha kötü çıkabilir.
Ancak tabii ki ağlayınca yaşanan ses tonu değişiminin tek sebebi bu değil. Peki bu durumun diğer etkenleri ne olabilir?
Uzun süre ağlamak, ses tellerini yıpratabiliyor.
Bebeklerde de çok uzun süre ağlamak ses tellerini zedelebiliyor. Bu durum yetişkinlerde de aynı etkiyi yaparak sesin çatallanmasına yol açıyor. Böylece sesiniz, olduğu halinden daha kısık çıkabiliyor. Bazen çoğu kişi uzun süre ağlayınca boğazlarının neden şiştiğini merak edebiliyor.
Şöyle ki; otonom sinir sistemi (istemsiz yapılan hareketleri temsil ediyor), sempatik sinir sistemini (stresli durumlarda etkin olur) harekete geçirdiği için ağladığımızda vücudumuzda savaş ve kaç tepkisi uyanır. Bu tepki de yeme içme dahil birçok işlevi yerine getirmemizi, sadece o an için engeller.
Ses Tellerini Gösteren Rahatsız Edici İçerik #blur-img{ filter: blur(32px); -webkit-filter: blur(32px); cursor:pointer; } /* Position text in the middle of the page/image */ .blur-bg-text { background-color: rgb(0,0,0); /* Fallback color */ background-color: rgba(0,0,0, 0.4); /* Black w/opacity/see-through */ color: white; font-weight: bold; position: absolute; top: 50%; left: 50%; transform: translate(-50%, -50%); z-index: 2; width: 80%; padding: 20px !important; text-align: center; cursor:pointer; }
İşte boğazların şişme durumu, ses telleri arasındaki açıklıkta bulunan glottisinin (ses tellerinin bulunduğu orta kısmın tıbbi adı) şişmesinden kaynaklanır. Çünkü bu şiştiğinde boğazlar da dolgun ve gergin hisseder. Hatta Dr. Patricia Salber'a göre bu durumun meydana gelme sebebi bedenimizin bizi zarar görmememiz için koruma iç güdüsünden kaynaklanıyor. Yani vücut, ciğerlere sümük veya gözyaşı girmemesi için aslında mücadele etmiş oluyor.
Ağlayınca sesin normal çıkması için boğazı temizlemek (ses tellerini temizlemek gibi de düşünebilirsiniz) aslında iyi bir şey değil.
Bazı sanatçılar, sahnede ağladıkları zaman seslerini kontrol etmeye çalışmak yerine önce derin bir nefes aldıklarını ifade ediyor. Çünkü bu esnada alınan nefes, ağlamayı bir nebze de olsa durdurabileceği için ses de yavaş yavaş normale dönebiliyor.
Bir diğer neden ise çene kaslarının gerilmesi.
Çene Kaslarını Gösteren Temsili Resim .via-text { background-color: rgb(0,0,0); /* Fallback color */ background-color: rgba(0,0,0, 0.4); /* Black w/opacity/see-through */ color: white; font-weight: 300; font-size: 0.75em; position: absolute; bottom: 0%; right: 0; z-index: 2; padding: 5px !important; text-align: left; }
Ağladığınızda çenenizin kasıldığını hatta bu nedenle konuşmakta bile zorlandığınızı hissedebilirsiniz. Aslında bu durum vücudun yaşadığı duygusal probleme verdiği fizyolojik bir tepkiden kaynaklanıyor.
Böyle bir durumda düzgün konuşma çabasıyla çenenizi daha fazla sıkmak yerine sakinleşip ondan sonra konuşmaya başlamanız daha iyi olur.
Ağlayınca yüzün buruşması da cabası.
Gözyaşlarınız yüzünüzden süzülmeye devam ederken bir yandan yüz kaslarınız da devreye girer. Böylece yüzünüzü istemeden de olsa buruşturduğunuz için konuşmaya çalıştığınız takdirde sesiniz daha üzgün ve ince çıkabilir. Ayrıca böyle bir durumda nefes nefese kalmak da ses için iyi değildir. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi ses tellerini kontrol edebilmenin en etkin yollarından biri nefesi, yani diyaframı (göğüs boşluğunu) kontrol edebilmektir.
Kaynaklar: Quora, Self, Judy Rodman, Healthline, The Cut, Live Science, Independent
www.idrak34.com