Ancak hiç merak ettiniz mi, vücudumuzun herhangi bir yerinde oluşan yaralar hemen iltihaplanırken ağızda oluşan yaralar neden iltihaplanmıyor?
Vücudumuz, aft gibi kötü bir yarayla başa çıkan vücudumuza acıyarak iltihaplanmayı es mi geçiyor, yoksa biz mi öyle hissediyoruz?
Tükürüğün ne kadar antibakteriyel özelliği olduğunu biliyorsunuzdur.
Ağızda oluşan yaralar, genellikle vücudun bağışıklık sistemi tarafından hızlı bir şekilde iyileştirildiği için de iltihaplanmaz. Başlangıçta ağzın içinde oluşan tükürüklerden söz etmemiz gerekiyor. Çünkü tükürük, ağız içindeki bakterilerin çoğalmasını engelleyen antimikrobiyal proteinler ve enzimler içeriyor. Bu sayede yaraların enfekte olma riski de minimuma indirirken iyileşme süresini de hızlandırıyor.
Ayrıca ağız mukozası, hızlı bir yenilenme yeteneğine sahip, bu da yaraların daha çabuk iyileşmesine yardımcı oluyor. Dolayısıyla ağızdaki yaralar, genellikle iltihaplanmadan iyileşmiş oluyor. Ancak, bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde veya ağızdaki yaraya sürekli travma uygulandığında (örneğin, dişin sürekli tahriş etmesi) iltihaplanma riski artabilir.
Ağız florasının dengesini unutmamak gerek.
Ağzımızın içinde, zararlı bakterilerin çoğalmasını engelleyen yararlı bakteriler de var. Doğal olarak bu dengeli flora, yaraların iltihaplanmasını büyük oranda önlüyor.
Tabii son olarak yine tükürüğün mucizevi etkisinden söz etmemiz gerek. Çünkü tükürük, ağız içindeki yiyecek artıklarını ve mikroorganizmaları sürekli olarak yıkıyor. Bu mekanik temizlik, yaraların enfekte olma olasılığını da düşürüyor.
Kaynaklar: Cleveland Clinic, MedParkİlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz: