Ağaçkakanlar, doğanın kusursuz bir mühendislik örneği gibi. Gagalarını sert ağaç kabuklarına ne kadar vururlarsa vursunlar zarar görmüyorlar.
Tabii anatomileri de buna uygun bir şekilde evrimleşmiş. Gelin, bu eşsiz anatomiye ve sayesinde nasıl zarar görmediklerine göz atalım.
Kafataslarının içindeki yapı, buna uygun.
Ağaçkakanların kafataslarının içi, darbeleri emen süngerimsi bir dokuya sahip. Bu yapı, gagalama esnasında ortaya çıkan enerjiyi dağıtıyor ve beynin hasar almasını ya da herhangi bir zarar görmesini engelliyor.
Ayrıca beyinleri hem minik hem de yuvarlak bir yapıda. Bu da darbelerden fazla etkilenmemesinin önüne geçiyor. Beyinleri ise kafatasının içinde sıkıca sabitlendiği için çarpma sırasında hareket etmiyor.
Antwerp Üniversitesinde çalışan Sam Van Wassenbergh: "Ters ivmeli şok, her gagalamayla birlikte maymun ve insanlardaki bilinen beyin sarsıntısı eşiğini aşsa bile ağaçkakanların küçük beyinleri bundan etkilenmiyor."
Gagalarını doğru açıyla kullanmaları, bir diğer etken.
Gagalarkenki her darbe yalnızca gagaya değil, boyuna ve vücuda da eşit bir şekilde yayılıyor. Boyun kaslarının güçlü olması ve özel bağ dokularına sahip olmaları sayesinde darbenin enerjisi emilerek baş sabit kalıyor.
Zaten üst ve alt gagaları da farklı sertlik derecelerine sahip. Böylece çarpma sırasındaki enerjinin bir kısmı kayboluyor.
Gözleri bile korunuyor.
Develerde, kedilerde ve bazı sürüngenlerde olduğu gibi ağaçkakanların gözlerinde de üçüncü bir göz kapağı var. Bu göz kapağı hem çevreden gelebilecek potansiyel tehditlere hem titreşimlere karşı onları koruyor.
Zaten ağaçkakanlar da gagalama hareketini kontrolsüz bir şekilde yapmıyor. Çok uzun süreli ya da sürekli olmayan kısa hareketlerle yapıyorlar.
İşte tüm bunlar, ağaçkakanların sert ağaç kabuklarına tak tuk vurmasına rağmen zarar görmemesini sağlıyor.
Kaynak: Physics Todayİlginizi çekebilecek diğer içerikler: