Uluslararası Doğayı Koruma Birliği'nin (IUCN) "Tehdit Altındaki Türler Kırmızı Listesi"nde yer alan fillerin azalan popülasyonuna dikkati çekmek amacıyla 2012 yılından itibaren 12 Ağustos, Dünya Fil Günü olarak kutlanıyor.
"Doğadaki en büyük kara hayvanı" olma özelliği taşıyan Afrika filleri, piyasa değeri oldukça yüksek olan fildişine yoğun talep dolayısıyla kıta genelinde kaçak avcıların hedefi olmaya devam ediyor.
IUCN'nin 2021'deki raporuna göre, "nesilleri tükenme tehdidi altında" bulunan Afrika savana fillerinin nüfusu, son yarım asırda yüzde 60 azaldı. Afrika orman filleri ise 1990'dan bu yana nüfuslarının yüzde 80'ini kaybetti.
Dünya Doğal Yaşamı Koruma Vakfı (WWF) verilerine göre, dünya genelinde 500 bine yakın fil yaşıyor. Bunun yaklaşık yüzde 90'ını da Afrika filleri oluşturuyor.
Afrika'nın güneyinde fil nüfusu artıyor
Yaklaşık 290 bin filin yaşadığı Afrika'nın güneyi, dünya fil nüfusunun yarısından fazlasına ev sahipliği yapıyor.
Kaçak avcılıkla oldukça sert ve etkin mücadele veren bölge ülkelerinin ulusal parkları, özellikle Afrika savana filleri için güvenli bir sığınak işlevi görüyor. WWF verilerine göre, bu nedenle bölgede son yıllarda fil nüfusunda artış görülüyor.
Yaklaşık 135 bin filin yaşadığı Güney Afrika ülkesi Botsvana ise dünyanın en kalabalık fil nüfusuna sahip ülkesi. Botsvana'yı 100 bine yakın fil nüfusuna sahip Zimbabve takip ediyor.
Namibya ve Güney Afrika Cumhuriyeti'nde fil nüfusu 20 bini geçerken Zambiya ve Angola da 10 bine yakın file ev sahipliği yapıyor.
EKOSİSTEMİ TEHDİT EDİYOR
Güney Afrika Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Enstitüsünde (SANBI) kıdemli bilim insanı Jeanetta Selier, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Güney Afrika ülkelerindeki aşırı fil nüfusu, bölgedeki bitki örtüsünün çalılığa dönüşmesine ve ağaçlarda yaşayan akbaba gibi bazı türlerin nesillerinin yerel düzeyde yok olmasına yol açıyor." dedi.
Selier, artan nüfusun ayrıca insan-fil çatışmasına yol açtığını belirtti.
Güney Afrika Ulusal Parkları (SANPARKS) Savana ve Çayır Araştırmaları Uzmanı Dr. Sam Fereria da fillerin, yoğun olarak toplandıkları bölgelerde habitat değişikliğine neden olarak ekosistemi tehdit ettiğini ifade etti.
Fereria, "Filler bir bölgede ne kadar uzun süre kalıp beslenirse yarattığı tahribat o derece büyük oluyor." değerlendirmesinde bulundu.
BOTSVANA ARTAN NÜFUSTAN ENDİŞELİ
Botsvanalı vahşi yaşam rehberi Gideon Kamutati ise son 15 yılda sayıları hızla artan fil sürülerinin bölgede insan-fil çatışmasına neden olduğuna dikkati çekti.
Kamutati, fillerin yerleşim yerlerine ve çiftliklere zarar vermesinin bu çatışmanın temel nedeni olduğunu kaydetti.
Yaklaşık 2 milyonluk nüfusuyla her 15 kişiye 1 filin düştüğü Botsvana'da hükümet son yıllarda fillerin diğer ülkelere bağışlanması için birtakım girişimlerde bulunmuştu. Ancak yüksek transfer maliyetleri nedeniyle bu girişimlerden beklenen netice alınamamıştı.
Botsvana'nın fil nüfusunu kontrol altına almak ve gelir sağlamak üzere yasal fil avcılığını teşvik etmesi ise Batılı ülkelerin tepkisine neden olmuştu. Devlet Başkanı Mokgweetsi Masisi, fil avcılığına önlemek amacıyla av malzemeleri satışına yönelik kısıtlamalar getirmek isteyen Almanya'yı 20 bin fil göndermekle tehdit etmişti.