Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin ardından pek çok ilde olduğu gibi Kütahya’da da binaların sağlam olup olmadığı merak konusu oldu.
CHP Kütahya İl Başkanı Dr. Zeliha Aksaz Şahbaz, geçmişinde 7,2 büyüklüğünde Gediz depremi bulunan Kütahya’nın, olası bir depremde karşılaşacağı riskleri AFAD verilerine göre açıkladı, alınması gereken önlemlere dikkat çekti.
"ŞEHİRLERİMİZ RANTA GÖRE DEĞİL BİLİMSEL VERİLERLE İNŞA EDİLMELİ"
Zeliha Aksaz Şahbaz bugün il başkanlığında yaptığı açıklamada şunları söyledi:
"Biliyoruz ki deprem değil, hasarlı binalar, deprem koşullarına uygun olmadan inşa edilen kentler öldürüyor. Bunun için de şehirlerimizin ranta göre değil bilimsel verilerle yeniden planlanarak, yaşama uygun şekilde kurulması gerektiğini ifade etmek istiyorum.
Depremin yaraları devlet, yerel yönetimler ve halkımızla birlikte el birliği içinde sarılmalıdır ve sarılacağına inanıyoruz. İlimiz Ege Graben sisteminde olup Kütahya fay zonu, Akşehir-Simav fay zonu, Emet -Gediz fay zonu, Bursa yöresi Kuzey Anadolu ve Eskişehir fay zonunun etkisi altında. Kütahya fayı yaklaşık 48 km olup en az 6,5 ve üzerinde deprem üretebilecek potansiyelde diri bir fay.
Milattan önce 6000 ve milattan önce 1800 yıllarında yıkıcı deprem ürettiği de bilinmekte. Kütahya il sınırları içerisinde toplam 16 adet diri fay bulunmaktadır. Bu fayların uzunluğu 6 km ile 56 km arasında değişmektedir ve verilere göre bu fayların üretebilecekleri maksimum deprem büyüklüğü 7,1 olarak öngörülmüş.
Aletsel ölçümlerin yapıldığı 1900 yılından 2012 yılına kadar ilimizde beş ve üzerinde 31 adet deprem meydana geldiği AFAD tarafından bildirilmiştir. Son olarak Simav’da 5.9 büyüklüğünde deprem büyüklüğünde meydana gelmiştir.
1970 yılında Gediz’de gerçekleşen 7.2 büyüklüğündeki deprem ilimizde ciddi anlamda can ve mal kaybına sebebiyet vermiştir.
"31 BİN 500 MESKEN ZEMİNİ SIVILAŞMA RİSKLİ BÖLGEDE YER ALIYOR"
AFAD'ın İl Afet Risk Azaltma Planında il merkezinde toplam mesken sayısı 134 bin 759 olarak bildirilmektedir. Bu meskenlerin yüzde 58’i 2002 sonrası iskân alan meskenlerdir. Raporda verilen bilgilere göre merkez mahallelerinin yüzde 26’sı ve 31 bin 500 mesken zemini sıvılaşma riskli bölgede yer almaktadır.
AFAD verilerine göre Kütahya’da 7 büyüklüğünde bir deprem olması durumunda il merkezindeki 107 bin 465 binadan 16 bin 412’sinin yıkılacağı, 21 bin 121’inde ağır hasar meydana geleceği, depremden 407 bin nüfusun etkileneceği, 3 bin 758 can kaybı, 7 bin 45 ağır yaralı olacağı, 145 bin 477 geçici barınma ihtiyacı ortaya çıkacağı öngörülmektedir.
Bu rakamlar belirtilen büyüklükte bir deprem olması halinde ilimizde çok ciddi kayıpların yaşanacağını göstermektedir."
"FAYLARIN DETAYLI OLARAK İNCELENEREK POTANSİYEL RİSKLERİN BELİRLENMESİ GEREKMEKTE"
İlçelerde olası depremlere karşı herhangi bir risk değerlendirmesinin yapılmadığı, mevcut raporda çok yüzeysel bir şekilde hazırlandığı vurgulayan Şahbaz konuşmasını şöyle sürdürdü:
"İlimizin ilçeler ile birlikte ayrıntılı risk raporu bilimsel veriler ışığında tekrar hazırlanarak, yapılan çalışmaların ilgili kurumlara bildirilmesi, depreme ve diğer afetlere karşı gerekli önlemlerin,
Bina iyileştirmelerinin ve güçlendirmelerinin, gecikmeden yapılması, kentsel dönüşüm yapılan mahallelerde yerleşimin bilimsel yöntemlerle ve halkımız mağdur edilmeden zaman kaybedilmeden yapılması, kentsel dönüşümü rant değil insan odaklı ve kent planlaması yapılarak mümkün olduğunca yerinde dönüşüm ile gerçekleştirilmesi,
Kütahya sınırları içinde bulunan ve ilimizi etkileyecek fayların üniversiteler ve MTA gibi kurumlarla detaylı olarak incelenerek potansiyel risklerin belirlenmesi gerekmektedir. Bu kapsamda taşkın ve deprem riski yüksek Gaybiefendi Mahallemizdeki alanın imara açılması kararının yeniden değerlendirilmesini bekliyoruz.
Afet durumunda personel ve ekipman kadar organizasyonun da önemli olduğunu son depremde yaşamış bulunmaktayız. Bu nedenle gerçekleşmesi muhtemel afetler için senaryoların çok dikkatli hazırlanması, görevli personelin eğitime tabi tutulması ve alınacak önlemler ve yapılması gerekenler konusunda halkımızın bilgilendirilmesi büyük önem arz etmektedir.”