Memiş, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından başkanlık konferans salonunda düzenlenen "Asrın Afetinin 1. Yılında Afet İletişimi Sempozyumu"na katıldı.
Türkiye'nin bir yıl önce afeti değil, bir felaketi yaşadığını ifade eden Memiş, 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin aynı gün, aynı bölgede meydana geldiğini anımsattı.
"Sadece ilk deprem, Hiroşima'ya atılan atom bombasından yaklaşık 2 bin kat daha yıkıcı enerji açığa çıkardı"
Memiş, "Sadece ilk deprem, Hiroşima'ya atılan atom bombasından yaklaşık 2 bin kat daha yıkıcı enerji açığa çıkardı. 300 kilometreden fazla kırılan fay hatları, 400 kilometre uzaktaki binaları yerle bir etti. 11 il, 124 ilçe ve 6 bin 929 köy ve mahalleye verdiği hasarla 14 milyon kişiyi etkiledi. Bölgedeki ağır kış ve hava koşulları ile dondurucu soğukla birlikte asrın felaketi yaşandı. 53 bin 537 insanımız hayatını kaybetti. 107 binden fazla vatandaşımız da yaralandı." diye konuştu.
Depremin hemen ardından AFAD ve koordinasyondaki arama-kurtarma ekipleri ile gönüllülerin Türkiye'nin her yerinden yola çıktığını aktaran Memiş, depremin yanında ulaşım altyapısındaki hasar, bölgedeki yoğun hareketlilik ve olumsuz hava şartlarıyla da mücadele edilmek zorunda kalındığını söyledi.
Sahadaki zorluklara masada üretilen dezenformasyon ve manipülasyonla mücadelenin de eklendiğini vurgulayan Memiş, şöyle devam etti:
"İlk müdahale sürerken, devlet kurumlarını ve sivil toplum örgütlerini hedef alan sahte haberler kasıtlı olarak üretilerek yayıldı. Kötü niyetli bu çabaların amacı devletin ve kurumların aciz kaldığı algısını şekillendirmek, kamuoyunda güvensiz bir tutum oluşturmaktı. İletişim Başkanlığımız Dezenformasyonla Mücadele Merkezimiz ile AFAD ekiplerimiz omuz omuza çalışarak dezenformasyonun üstesinden geldi. Doğru haberler deprem dezenformasyon bültenleri, sosyal medya paylaşımları ve basın bültenleri ile kamuoyuyla paylaşıldı."
"Gecikme olmadı ama yetişemedik. Yetişmedi, sayı yetişmedi. Yıkım çok fazlaydı"
Devletin, uluslararası kaynaklarla beraber toplam 35 bin arama-kurtarma ekibini ilk saatlerden itibaren deprem bölgesine yönlendirdiğini vurgulayan Memiş, şu bilgileri verdi:
"Gecikme olmadı ama yetişemedik. Yetişmedi, sayı yetişmedi. Yıkım çok fazlaydı. Peki buradan hangi dersleri çıkardık? Afetle mücadelede en önemlisi risk azaltma. Müdahaleyi de göz ardı etmeden Arama-Kurtarmada 100 Bin Projesini başlattık. Öncelikli olarak kamu kurumlarındaki arkadaşlarımızı, jandarmamızı, polisimizi, Türk Silahlı Kuvvetlerindeki askerlerimize arama-kurtarma eğitimi vererek, dinamik bir arama-kurtarma ekibi oluşturarak en az 100 bin kişiyi bir yıl içerisinde eğitmiş olacağız. Böylelikle nüfusa orantılandığında dünyadaki en fazla arama-kurtarma sayısına ulaşacağız. Bu eğitimleri her yıl devam ettireceğiz."
"389 bin konut hak sahiplerine teslim edilecek"
Memiş, devletin üç ay içerisinde hem kendi üretimi hem de dünyadan topladıklarıyla bölgeye 1 milyon çadır sevk ettiğini anlatarak, "Yaklaşık 2,5 milyon insan ilk etapta çadırlarda misafir edildi. İlk haftalarda çadır ihtiyacı had safhadaydı ama daha sonra bu ihtiyacın tamamı karşılandı. Bölgeye 20 milyon gıda kolisi sevk edildi, 4 milyon öğün sıcak yemek afetzedelere ulaştırıldı. Bölgeden 3,5 milyondan fazla vatandaşın tahliyesi yapıldı." dedi.
AFAD'a ait 409 konteyner kentteki yaklaşık 215 bin konteynerde 700 bin kişinin yaşadığını aktaran Memiş, depremzedelere yönelik kira yardımının 5 bin liradan 7 bin 500 liraya çıkartıldığını ve bu yardımdan yaklaşık 1,3 milyon kişinin faydalandığını kaydetti.
Devletin, deprem bölgesindeki 389 bin konutu hak sahiplerine teslim edeceğini belirten Memiş, bugüne kadar 250 bin konutun ihalesinin yapıldığını, 46 bin konutun kurasının da çekilmeye başladığını bildirdi.