İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma kapsamında, Adnan Oktar liderliğindeki silahlı suç örgütüne yönelik yeni bir iddianame hazırlandı. İddianamede, Oktar'ın da aralarında bulunduğu 13 şüpheli hakkında toplamda 72 sanığın yer aldığı belirtildi. İddianamede sanıkların, çeşitli suçlardan dolayı 1938 yıl 5'er aydan 2 bin 758 yıl 6'şar aya kadar hapis cezası istendiği ifade edildi.
İsrail ve ABD'li siyasetçilerle görüşme
Örgütün yurt içinde ve yurt dışında faaliyet gösterdiği, siyasetçiler, siyasi partiler, basın ve medya kuruluşları ile ilişkiler içinde olduğu ve çeşitli lobi faaliyetlerinde bulunduğu belirtilmektedir. Özellikle İsrail ve ABD gibi ülkelerde siyasetçilerle görüşmeler yapıldığı ve örgütün bu ülkelerle ilişkiler kurarak faaliyetlerini sürdürdüğü ifade edilmektedir.
İddianamede, örgüt üyelerinin faaliyetleri detaylı olarak ele alındı. Tutuklu sanık Ali Sadun Engin'in örgüt içinde "Sado" lakabını kullandığı ve özellikle ABD ve İsrail ile örgüt arasında köprü vazifesi gördüğü belirtildi. Örgüt elebaşı Adnan Oktar'ın talimatıyla düzenlenen konferanslarda konuşmacı olarak yer aldığı ifade edildi.
Örgüt üyelerinin İsrail ile ilişkileri de iddianamede yer aldı. Sanıklardan Altuğ Revnak Eti'nin ifadesine göre, örgüt üyeleri İsrail'in eski Likud Partisi Milletvekili Yehuda Glick ile görüşmüş ve diğer siyasilerle de temas kurmuştu. Ayrıca, örgütün Ankara sorumlusu olduğu bildirilen sanık Ayfer Gökmenli'nin milletvekilleri, siyasiler ve yazarlarla görüşmelerde bulunduğu ve lobi faaliyetleri yürüttüğü bilgisi iddianamede yer aldı.
Suç gelirleri aklanmış
Örgüt üyelerinin yurtdışındaki faaliyetlerine de vurgu yapılan iddianamede, özellikle Rusya, Cezayir ve Dubai gibi ülkelerde örgütün faaliyet gösterdiği ve finans kaynaklarının bu ülkeler aracılığıyla sağlandığı ifade edildi. Ayrıca, örgüt üyelerinin çeşitli yasal olmayan faaliyetlerde bulunduğu ve suç gelirlerini akladığı belirtildi.
İddianamede ayrıca, firari sanıkların da faaliyetlerine dikkat çekildi. Firari konumda bulunan sanıkların örgüt üyelerine finans sağladığı ve örgütün faaliyetlerini sürdürmesine yardımcı olduğu vurgulandı. Ayrıca, firari sanıkların yurt dışında da faaliyetlerini sürdürdüğü ve örgütün uluslararası ilişkilerini güçlendirmeye çalıştığı belirtildi.
İddianamenin kabul edilmesiyle birlikte sanıkların ileriki günlerde hakim karşısına çıkacağı belirtildi.