"Yılanların Öcü", "Irazcanın Diriliği", "Onuncu Köy" eserleriyle edebiyat dünyasında önemli bir yer edinen eğitimci, sendikacı ve yazar Fakir Baykurt'un vefatının üzerinden 23 yıl geçti. İşte, usta yazarın yaşamına dair merak edilenler...
FAKİR BAYKURT KİMDİR?
Asıl adı Tahir olan yazar Fakir Baykurt, çiftçi Elif ve Veli Baykurt'un altı çocuğundan biri olarak 1929'da Burdur'un Yeşilova ilçesine bağlı Akçaköy'de dünyaya geldi. Doğum tarihi kesin olarak bilinmemekle beraber şu sözleri ile 1929 yılının Haziran ortası olduğu düşünülür: "1929 doğumlu olduğum doğru. Ay, gün bilinmiyordu. Anamla konuştuk. Köyde orak mevsimi. Tarlada sancılanıp eve gelmiş. Haziran ortasıdır..." Fakir Baykurt'a savaşta vurulup geri dönmeyen amcasının adı olan "Tahir" adı verildi.
ADINI YOKLUKTAN ALDI
"Fesleğen Kokulum" adlı ilk şiirini 1945'te "Türk'e Doğru" adlı dergide yayımlayan usta yazarın şiirleri, 1947'de Kaynak dergisinde okurla buluştu. Şair, bu yıllardan itibaren yokluk ve mücadeleyle geçen hayatı üzerine eserlerinde "Fakir Baykurt" adını kullanmaya başladı.
KÜÇÜK YAŞTA BÜYÜK MÜCADELE
Baykurt, 1936 yılında Akçaköy İlkokulu'na başladı. İki yıl sonra babasını kaybetti ve eğitimini yarım bırakarak Balıkesir iline bağlı Burhaniye'de yaşayan dayısının yanında dokumacılık yapmaya başladı. II. Dünya Savaşı başlayınca dayısının askere alınması üzerine köyüne dönerek okula devam etme imkânı buldu. Bir yandan ırgatlık, çobanlık, suculuk, köy kâtipliği yaparak eğitimini üç yıl kesintiden sonra okulu kendi köyünde tamamladı. 1942 yılında ağır bir sıtma geçirdiği dönemde şiir yazmaya başladı.
''ÖĞRETMENLİKTE HİÇ GÖZDEN UZAK TUTMADIĞIM İLKE....''
1948'de Isparta Gönen Köy Enstitüsü'nden köy öğretmeni olarak mezun olan Fakir Baykurt, edebiyatla ilgilenmesi üzerine Köy Enstitüsüne kütüphane başkanı seçildi. Baykurt, bu kütüphane vesilesiyle de kendini geliştirme fırsatı yakaladı.
Başarılı edebiyatçı, öğretmenlik serüvenine ilişkin yaptığı bir açıklamada şunları söylemişti:
"Öğretmenliğe 1948'de Isparta Gönen Köy Enstitüsü'nü bitirerek girdim. İlk atandığım Kavacık'ta üç yıl kaldım. Burası Yeşilova ilçesine bağlı, kendi doğduğum Akçaköy'e yakın bir dağ köyüydü. Kavacık'tan sonra sağlık nedeniyle Dereköy'e geçtim. Öğretmenlikte hiç gözden uzak tutmadığım ilke, yüklendiğim görevi mesleksel açık vermeden yapmaktı. 1960 ocak ayında bakanlık buyruğuna alındım. 27 Mayıs 1960 sonrası Milli Eğitim Bakanı Prof. Fehmi Yavuz’la konuşup ilköğretim müfettişi olarak göreve başladım."
BİRÇOK DİLE ÇEVRİLEN KLASİK
Muzaffer Hanım ile 1951'de evlenen Baykurt'un, bu evlilikten oğlu Tonguç ve kızları Işık ile Sönmez dünyaya geldi. Baykurt, 1953'te Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Edebiyat Bölümü'ne başladı. Aynı dönem, Gayret adlı dergide yazmaya başlayan Baykurt, bazı yazıları sebebiyle soruşturmaya tabi tutuldu. Köy hayatını anlatan ilk romanı "Yılanların Öcü"nü 1954'te kaleme alan Baykurt'un bu romanı daha sonra tiyatro ve sinemaya uyarlandı. Köy hayatını anlatan Yılanların Öcü adlı romanı, Türk edebiyanın klasikleri arasına girmiş bir eserdir. Eserleri Bulgarca ve Rusça başta olmak üzere birçok dile çevrilmiştir.
CUMHURİYET'İN YAZARLARINDAN BİRİYDİ
Fakir Baykurt, 1955'te üniversiteden mezun oldu ve Sivas'ın Hafik ilçesine öğretmen olarak atandı. 1957'de Ankara Piyade Yedek Subay Ortaokulu'nda vatani görevini tamamlayan usta yazar, askerlikten sonra Artvin'in Şavşat ilçesinde öğretmenliğe devam etti. Bir dönem Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan yazıları nedeniyle öğretmenlikten alınan yazar, Ankara Yapı İşleri Müdürlüğünde görevlendirildi, 27 Mayıs 1960 darbesinden sonra ise Ankara ilköğretim müfettişliğine getirildi.
TÜRKİYE ÖĞRETMENLER SENDİKASI
1965 yılında Türkiye Öğretmen Dernekleri Milli Federasyonu içinden gelen 92 öğretmen ile birlikte Türkiye Öğretmenler Sendikası (TÖS)'nın kuruluşunda yer aldı ve sendikanın ilk genel başkanı seçildi.
SIKIYÖNETİM YILLARI
12 Mart 1971 Muhtırası'ndan sonra TÖS Davası'nda bir numaralı sanık olarak yargılanan Baykurt, uzun süre tutuklu kaldı. Tutukluluğu sırasında kapatılan TÖS'ün yerine arkadaşları ile sendikanın yerine bir dernek kurulması için çalıştı. Tüm Eğitim Öğretim Emekçileri Birleşme ve Dayanışma Derneği (TÖB-DER) kuruldu.
FAKİR BAYKURT NEDEN ÖLDÜ?
Baykurt, 1999 Nisan genel seçimlerinde Özgürlük ve Dayanışma Partisi İzmir milletvekili Adayı oldu. 11 Ekim 1999 Pazartesi günü tedavi gördüğü Almanya’da Essen Üniversitesi Kliniği’nde pankreas kanserine yenik düşerek yaşamını yitirdi.
FAKİR BAYKURT'UN MEZARI NEREDE?
Fakir Baykurt'un cenazesi, 1977'den beri yaşadığı Duisburg'da düzenlenen bir törenden sonra İstanbul'a getirelerek Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verildi.
FAKİR BAYKURT'UN ALDIĞI ÖDÜLLER
Eserleri Bulgarca ve Rusça başta olmak üzere birçok dile çevrilen yazarın aldığı başlıca ödüller şöyle:
Yunus Nadi Roman Ödülü, TRT Sanat Ödülleri, Türk Dil Kurumu Roman Ödülü, Sait Faik Hikaye Armağanı, Orhan Kemal Roman Armağanı, Avni Dilligil Tiyatro Ödülü, Berlin Senatosu Çocuk Yazını Ödülü, Alman Endüstri Birliği (BDI) Yazın Ödülü, Sedat Simavi Roman Ödülü, Yaşam Radyo Ustalara Saygı Onur Ödülü, Pir Sultan Abdal Derneği Ödülü
BAYKURT'UN KALEME ALDIĞI ESERLER İSE ŞUNLAR:
- Roman: "Yılanların Öcü", "Irazcanın Dirliği", "Onuncu Köy", "Amerikan Sargısı", "Tırpan", "Köygöçüren", "Keklik", "Kara Ahmet Destanı", "Yayla", "Yüksek Fırınlar", "Koca Ren", "Yarım Ekmek" ve "Kaplumbağalar"
- Öykü: "Çilli", "Efendilik Savaşı", "Karın Ağrısı", "Cüce Muhammet", "Anadolu Garajı", "On Binlerce Kağnı "Can Parası", "İçerdeki Oğul", "Sınırdaki Ölü", "Gece Vardiyası", "Barış Çöreği", "Duirsbug Treni", "Bizim İnce Kızlar" ve "Dikenli Tel"
- Toplum ve Eğitim Yazıları: "Efkar Tepesi", "Şamaroğlanları", "Kerem ile Aslı", "Kale Kale", "Kaplumbağalar", "Topal Arkadaş", "Yandım Ali", "Sakarca", "Sarı Köpek", "Dünya Güzeli", "Saka Kuşları", "Bir Uzun Yol" ve "Dostluğa Akan Şiirler"