Yontma Taş Devri’ne ait bulgular, MÖ 3000’li yıllardan gün yüzüne çıkan antik kentleri, günümüz uygarlığının da üstüne koyduklarıyla insanlık belleği katmanları arasında esrik yitip gitmek isteyeceğiniz bir yer Adıyaman.
Mağarada yaşayan ilk insanlardan kalan Palanlı Mağarası, Hititlerden “Malpınar Hiyeroglif yazıtı”, Antik Perre Kenti’ndeki “Roma Çeşmesi”, kazdıkça uzayan “Sonsuzluk Merdiveni”, Kommagene Krallığı’ndan “Cendere Köprüsü”, dünyanın en yüksek açık hava müzesi “Nemrut Dağı”, kadınlar mezarı Karakuş Tümülüsü, Anadolu’nun bilinen en büyük tek parça Grekçe Yazıtı ve el tokalaşma rölyefleriyle Arsameia, Memlüklerin izleriyle Osmanlının da kullandığı Kahta Kalesi, Adıyaman Müzesi, Kommagene Kültür Merkezi ve nicesi, tarih dersini sevdiren öğretmen gibi.
Çat Baraj Gölü’nde eski çayırların yüzeye çıkmasıyla oluşan, göreni hayrete düşüren yüzen adalar, Akdağ’ın dağ keçileri, fotoğraf sanatçılarının görmek için büyük uğraş verdiği Sincik’in ağlayan gelini Ters Lale, pek çok türün yumurtlama, yavru çıkarma ve mevsimlik yaşama alanı Gölbaşı’nın kuşları, İçmeceler’in şifalı suları, Tut ilçesinin yamaç paraşütü, adı “cennete eş” Besni ilçesi ve dahası ile doğaseverler için bir cennet.
BAYRAM TAPLAMASI
Adıyaman tavası, narı, bademi, üzümü, dutu gibi lezzetler ise mutfak sanatıyla ilgilenenleri beklemekte. Atmalı Kadın Kooperatifi’nin ürünleri, Oturakçı Pazarı’ndaki tek kadın esnaf Zahide Durmaz’ın kente özgü ahşap bebeği Besi ise dünyaca bilinmeye değer. Bayramlarda herkesin pişirdiği bayram taplaması ise bir Fransız kruvasanı ya da Beypazarı kurusu gibi raflarda bulabileceğimiz atıştırmalık seçeneği, neden olmasın?
Türkiye Cumhuriyeti ile AB mali işbirliğinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nca Rekabetçi Sektörler Programı kapsamında desteklenen, TC Adıyaman Valiliği’nin yürütücüsü olarak hayata geçirdiği “Adıyaman’da Turizm Sektörünün Canlandırılması Projesi” dikkate değecek sonuçlara gebe. Bu sayede bölgenin sosyo-ekonomik gelişimiyle, gezimiz sırasında kimine tanıklık ettiğimiz, sanat etkinlikleri de canlanacak.
KOMMAGENE BİANELİ
Gezimiz sırasında, şair Nihat Özdal küratörlüğünde bu yıl birincisi düzenlenen Kommagene Bianeli işlerinin yanında, kadın tümülüsünde Kartal Sütunu önünde yalnızca kadınlardan oluşan Sultans of The Dance’ın ruhumuzu yükselten gösterisini, Arsemia’da def sanatçısı Sami Hosseini’nin ezgisiyle performans sanatçısı Cansu Ergin’in çağdaş dans doğaçlamasını, Nemrut’un doruğunda oyuncu Celil Nalçakan’ın Antiochos’un mirasını okumasını, bakir doğanın orta yerinde gece ışıltısıyla büyüleyen Kahta Kalesi’nde piyanist Ilgıt Dağüstün eşliğinde operacı Güvenç Dağüstün’ün bir benzeri tekrar yapılamaz konserini, Kızılin’de Fırat tekne turunda ressam Beste Dündar’ın nehir kuşlarını odağına almış sergisini izlemek sanat deneyimi hazinemize eşsiz bir parça olarak eklendi. Sanata evet.