Paris dışında yaşıyorsanız ve birkaç gün uzaklaşmak istiyorsanız gideceğiniz yeri seçmek için ilhamınız yoksa bilinki en pratik çözüm başkent Paris. Paris Noel ve yılbaşını geçirebileceğiniz ışıl ışıl yanan ışıklar içerisinde ideal bir kenttir. Başkent yılsonu kutlamaları sırasında ziyaretçilerini baştan çıkarmak için her yıl ziyaretçilerine büyülü bir ortam sunuyor. Dünyanın en ünlü caddesi olan Avenue des Champs Elysees’nin tamamına yakınında bir Noel pazarı kurulur. Burada Fransa’nın hemen hemen her yerinden el yapımı ve yerel yiyeceklerini sunmak isteyen üreticiler stantlarını açar. Paris’teki ünlü markaların nefes kesen vitrinlerini sergilemek için yaratıcılıklarını bu ayda ikiye katladıkları unutulmaz. Eğer küçük çocuklarınız var ise onlara unutulmaz bir Noel yaşatmak istiyorsanız Paris’ten bir saat uzaklıkta bulunan Disneyland Paris’te bir veya iki gün konaklayarak Noel teması etrafında dekore edilen olağanüstü bir gösteri sunumu yaşayabilirsiniz.
Bu yıl kurulan Noel pazarları önceki yıllara göre biraz sönük geçiyor. Mart 1991’de Avrupa kıtasında yaşanan Yugoslavya iç savaşından bu yana yani 30 yıl aradan sonra Avrupa kıtasında Rusya-Ukrayna arasında başlayan savaş bütün Avrupa toplumunun moralini bozmuş olduğunu insanların yüzlerinden görebiliyoruz. Noel pazarında konuştuğumuz bazı insanlar, Avrupa’da yaşanan savaşın gölgesinde insanın mutlu olmasının çok zor olduğunu söylüyor.
LÜKS MAĞAZALARIN UZUN KUYRUKLARI
Sönük bir Noel pazarını geride bırakıp Eyfel Kulesi’nden dünyanın en ünlü caddesi olan Champs Elysee Caddesi’ne doğru yürümeye başlıyoruz. Seine Nehri’nin üzerinde bulunan köprülerden geçince nehrin üzerinde müzik eşliğinde turistleri gezdiren Bateaux Mouches denilen vapurları pek göremiyoruz. Oysa buralardan yüründüğü zaman vapurlardan kısıtlıda olsa kulaklara hoş bir müzik sesi gelirdi. Champs Elysee’de önceki yıllardaki kadar olmasada yinede çok sayıda turistlere rastlıyoruz. Kalabalıktan yürünmesi oldukça zor olan caddede birilerine çarpmadan yürümek oldukça zor. Caddenin her iki tarafında bulunan çeşitli ünlü markaların yer aldığı mağazaların önü havanın soğuk olmasına rağmen turistlerin oluşturduğu kuyruklarla dolu. Böylesine uzun kuyrukları ekonominin iyi olduğu yıllarda bile pek göremezdik. Kuyruklara olan merakımı gidermek için sıranın sonunda bulunan Japonya’dan gelen Naoki ile sohbete ettim. Yeni yıla Fransız arkadaşı ile beraber girmek için Paris’e geldiğini söyleyen Naoki, arkadaşına hediye almak için kuyruk iki gün sürse bile burada bekleyeceğini söylüyor. Naoki’nin hemen önünde duran Fransız genç çift ise yeni yıla Paris’te girmek ve aşk tazelemek için güney Fransa’dan geldiklerini anlatıyor. Noel pazarında gördüğümüz hüzünlü bakışları burada göremiyoruz, mağazaların önünde uzun kuyrukta bekleyenler oldukça neşeli.
Akşam saatlerine doğru ısınmak için en yakın bir kafeye kendimizi attık. Böylesine soğuk havalarda oturmanın pek zevki yok. Çünkü 2015 yılında Paris’te imzalanan Paris İklim Değişikliği Anlaşması çerçevesinde uygulanan ve küresel ısınmaya karşı alınan tedbirler gereği geçen yıl teras ısıtıcılarının kullanılmasına yasak getirildi. Yani soğuk bir havada sıcak bir teras altında Paris’i izlemek artık hayal oldu.
Bu yıl yeni yıl kutlamalarına Avrupa topraklarında Yugoslavya iç savaşının ardından 30 yıl aradan sonra alevlenen Rusya-Ukrayna savaşının gölgesinde enerji krizi altında giriyoruz. 2020’de dünyayı kasıp kavuran salgının ardından dünyada fakir ve zengin olarak iki kutuplu toplumun ortaya çıktığını Paris caddelerinde yakından şahit oluyoruz. Bir taraftan Noel pazarlarındaki hüzünlü bakışlar diğer taraftan Champs Elysee’deki dünyanın en pahalı mağazaların önünde oluşan uzun kuyruklar... İki kutba ayrılmış bir toplumun olmadığı; adaletli, barışçıl ve huzur dolu bir yeni yıl dileğiyle...
[email protected]