HABER7
ABD ürünlerine boykot işe yaradı. Donald Trump’ın Kanada Hükümeti’ne yönelik skandal açıklamaları sonrası 40 milyon nüfusa sahip Kanada harekete geçti.
Donald Trump’ın ABD Başkanlık koltuğuna yeniden oturmasının ardından Kanada Devlet Başkanı Justin Trudeau’ya “Vali” demiş, ABD’nin bir parçası olması için çağrıda bulunmuştu.
Trump’ın açıklamalarına sert yanıt veren Kanada Hükümeti’ne yüzde 25 gümrük vergisi uygulamasını 1 Mart itibariyle yürürlüğe sokmasının ardından Kanada halkı ABD ürünlerine boykot çağrısı yaptı.
ABD ÜRÜNLERİNE BOYKOT İŞE YARADI
Kanada halkı ABD ürünlerini tek tek raftan kaldırırken Kanada ürünlerini kullanmaya teşvik etmek amacıyla marketlerde “Kanada ürünü satın al” yazılı etiketler yerleştirdi.
ABD’nin ünlü alkol firmasına karşı Kanada halkı büyük oranda boykot çağrısı yapmış ürünler bir bir raflardan kaldırılmıştı. Şirketin Kanada CEO’su Lawson Whiting ise geçtiğimiz gün açıklama yaparak boykotun gümrük vergisinden daha da kötü olduğunu belirterek ürünlerin raflardan kaldırıldığını duyurdu.
SOSYAL MEDYADA BOYKOTA ÇAĞRI ARTTI
Kanadalılar sosyal medyada bir araya gelerek gruplar kurmuş Facebook’ta “Buy Canadian” kampanyasına yönelik paylaşım yapan sayfayı 1.2 milyon kişi takibe alarak Kanada ürünlerine teşvik etmeye yönelik paylaşımda bulunmaya başladılar.
Ekonomistler ve siyaset bilimciler, Kanada-ABD ilişkisinin “Bir daha asla aynı olmayacağı” konusunda hemfikir olurken Kanada'nın vatansever ve korumacı uyanışı, özellikle tüketiciler arasında giderek yayılıyor. Sosyal medyada, #BuyCanadian ve #BoycottUSA gibi etiketlerle ülke genelinde boykot çağrıları çoğaldı.
SEYAHAT, SPOR FAALİYETLERİ İPTAL EDİLDİ
Kanada vatandaşları yalnızca yiyecek-içecek ürünlerinde değil tüm spor, seyahat ve eğlence etkinliklerine de katılmama kararı aldı.
Ayrıca Amerika’nın eğlence sektöründe önde gelen platformlardan olan Amazon Prime, Netflix, Spotify, Disney platformlarını da kullanmama çağrısı yapılmaya başlandı.
Angus Reid Instıtute’nin yaptığı araştırmalar kapsamında ise Donald Trump’ın açıklaması sonrasında her 5 Kanada vatandaşından 4'ü yerli üretim satın aldıklarını ve 54 yaş üstü kadın ve erkek vatandaşların ABD ürünlerini boykot ederken 35-54 yaş arası erkeklerin yüzde 28’i ise ABD ürünlerini boykot etmeyecekleri belirtildi.
Kanada’da yüzde 60 oranında Amazon kullanımını bırakacaklarını ve yüzde 58’i de ABD’ye yapılacak seyahatlerini iptal edecekleri ifade edildi.
KANADA ABD İLE EKONOMİK İŞ BİRLİĞİ YAPMAYACAK
Kanada’nın Ontario Eyaleti Başbakanı Doug Ford, Elon Musk’ın Starlink şirketi ile yapılan 100 milyon Kanada doları tutarındaki sözleşmeyi iptal edeceğini duyurarak baskıyı arttıracaklarını belirterek, "Ontario, ekonomimizi mahvetmeye kararlı insanlarla iş yapmayacak. Kanada, ABD ile bu mücadeleyi başlatmadı, ancak kazanmaya hazır olduğumuza inanabilirsiniz” dedi.
Trump Kanada’dan ABD’ye yasadışı göçmen ve fentanil isimli uyuşturucu akışını durdurmak için gümrük vergisi uygulamak istediği ve Kanada’yı ilhak etme planlarına ise son günlerde Kanada halkı sosyal medyadan tepki yağdırmaya devam ediyor.
Eski Kanada Maliye Bakanı Chrystia Freeland ise Trump’a tepki göstererek “Amerika kendine zarar veriyor” diyerek tepki gösterdi.
İSRAİL BOYKOTU EVRENSEL HALE GELMİŞTİ
İsrail’e ise 7 Ekim 2024 Gazze Şeridi’ne yapılan zulüm sonrasında Türkiye başta olmak üzere birçok ülke boykot çağrısında bulunmuş, soykırımı destekleyen küresel şirketlere yönelik ürünlerini almama çağrısı yapılmıştı.
Siyonizme fiili olarak destek veren, İsrail Devletine ve ordusuna katkıda bulunan şirketler, savaşın devam etmesine neden olan şirketlere karşı boykot kararı alan birçok ülke Boykot, Tecrit ve Yaptırımlar Hareketi (BDS) hareketiyle Filistin’e yönelik zulmün evrensel bir hale gelmesine katkı sağladı.
RUSYA'DA DA BOYKOT İŞE YARAMIŞTI
2014 yılında Rusya’nın Kırım’ı ilhakı sonrasında ise birçok ülke de Rusya’ya yaptırım kararı almış, Ukrayna’yı işgal etmesinin ardından da ek yaptırımlar uygulanmaya başlanmıştı.
Küresel boykot ve ekonomik boykot şeklinde ayrılan süreç sonrasında uzmanlar Rusya’nın ekonomik boykot sonrasında gelecekte çöküş yaşayabileceği, Ruble’nin yüzde 30 değer kaybetmesi, faiz oranlarında yüzde 30 artış ve ekonomik büyümedeki yüzde 1,72den 1.’e daralması ile tahminlerini doğruladıklarını belirtti.