Türkiye bir deprem ülkesi ve yüzyıllardır deprem felaketleriyle boğuşan, ancak maalesef ders çıkaramayan bir ülke. Bunu da en iyi her depremde yaşadığımız facialarda görüyoruz.
17 Ağustos 1999 Düzce depremi, Kahramanmaraş’a yakın derecede yıkıcılık düzeyinde bir depremdi. O zaman atılan gazete manşetleri, şimdi BBC’de çalışan bir gazeteci olan Özge Özdemir tarafından bir defter haline getirilmiş.
Günümüzdeki manşetlerle karşılaştırınca maalesef anlıyoruz ki hiçbir şey değişmemiş…
Gazeteci Özge Özdemir, 17 Ağustos 1999 depreminden sonra atılan gazete manşetlerini bir defterde toplayıp yanına notlar almış. Tweet’te de görebileceğiniz gibi o zaman da medya, deprem için ‘Asrın Felaketi’ başlığını atmış.
Yıkılan binaların sorumluları, o zaman da adalet karşısına çıkartılmış
Ancak o zaman adalet karşısına çıkartılan müteahhitlerin çok azı ceza almış, ceza alanlar da az bir süre cezaevinde kalıp çıkınca inşaat sektöründe çalışmaya devam etmişler.
Medya, afet öncesi ve sonrası yönetimin kötü yapılması sebebiyle siyasileri ağır eleştiriyormuş
Gazeteler (hangileri olduğu belirtilmemekle birlikte) depremden önce gerekli önlemlerin alınmaması ve depremden sonra sürecin düzgün yönetilmemesi sebebiyle o dönemin siyasilerini bir hayli sert eleştirmiş.
Görseldeki gazete kupürlerinde görebileceğimiz bir başka detay, o felakette de başta Azerbaycan olmak üzere birçok ülkenin imdadımıza koşmuş olması. Ayrıca telefon faturalarının da 1,5 ay süreyle ertelendiği görülüyor.
Yunanistan ile tarihten beri gelen çekişmelerimiz, o afette de askıya alınmış ve komşumuz yardıma koşmuş
Aynı bu afette Yunanistan kurtarma ekiplerinin yardımımıza koşması ve enkaz altından vatandaşlarımızı kurtarması gibi 1999 yılında da Yunanistan kurtarma ekipleri, enkaz altından çok can kurtarmışlar.
Yine aynı şimdi olduğu gibi kurtarma ekiplerinin yanı sıra helikopter ve uçaklarla da ikmal malzemesi göndermişler ve basınlarında bize desteklerini sunmuşlar.
1999 Düzce depreminin en çok bilinen görseli…
17 Ağustos depremi de yerde çatlaklar oluşturmuş
Bilim insanlarının açıklamasına göre 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş depremi, Türkiye’nin 3-4 metre Batı yönüne kaymasına sebep oldu ve yer yüzeyinde gözle görülür büyük çatlaklar oluşturdu. Aynı çatlaklar, 17 Ağustos 1999 depreminde de görülmüş.
O dönemde de bilim insanları çıkıp basbas bağırmış…
1999 depreminin en çok dile getirilen profesörlerinden biridir Ahmet Mete Işıkara, ki kendisi rasathanenin de müdürüydü. Işıkara, depremden önce defalarca ‘İstanbul’da yıkıcı deprem olabilir’ uyarısı yapmış…
En azından GSM operatörlerinin altyapısı, o afette haberleşmeyi kesintiye uğratmamış
Gazeteler, afetin ardından ortaya çıkan bilançoyu maddeler halinde bir güzel aktarmışlar. Maddelerden birinde ‘Kesintisiz sürdürülebilen haberleşmeyi sağlamak için bölgede 36 ayrı ekip, 58 işçi ve 8 kişilik yönetici kadrosu görev yapıyor’ ifadeleri yer alıyor. Yani o zaman haberleşmede bir sıkıntı yaşanmamış…
Ve son olarak, Yunanistan’da ülkemiz felaketi üzerine yayınlanan karikatür
1999 yılından bu yana 24 yıl geçti ve atılan manşetlerden anlıyoruz ki ülkemizde hiçbir şey değişmemiş…
Peki neden hiç yol alamadık?