Katliamdan sonra çekilen fotoğraflar, olayın korkunçluğunu tüm gerçekleriyle belgeliyordu. Çimlerde yüzüstü yatan, her yaştan yüzlerce insan cesedi…
Üzerinden 45 yıl geçmesine rağmen hâlâ hakkında kitaplar, makaleler ve belgeseller yazılan Jonestown Katliamı’nın tüyler ürpertici detaylarına birlikte bakalım.
Jonestown'ın hikayesi, "Halkın Tapınağı (Peoples Town)" olarak adlandırılan, ağırlıklı olarak Afrikalı-Amerikalı bir cemaate alışılmadık sosyalist ve ilerici fikirleri vaaz eden beyaz bir papaz olan Jones ile başlıyor.
“Halkın Tapınağı" genellikle, üyelerinin kendi benlikleri ve geçim kaynakları pahasına bir adama ve bir amaca körü körüne bağlılıklarını adadıkları bir tarikat olarak biliniyor.
Ancak Jim Jones'un takipçilerine daha yakından bakıldığında, kilisenin ilerici ve aktivist ideallerine ilgi duyan ırksal geçmişlerin ve yaş gruplarının geniş ve çeşitli bir karışımı ortaya çıkıyor.
Bu özverili ve çalışkan insanlar, tapınakta geçirdikleri süre boyunca toplum için fedâkar işler yaptılar ve bazıları uyuşturucu ve suçtan kurtularak hayatlarını değiştirdiler. Üyelerden biri olan Kohl, "Hepimiz bir kiliseden çok bir 'aile' olduğumuzu hissettik." diyor.
Tarikatın, 1970'lerde popülaritesinin zirvesindeyken binlerce üyesi olduğu tahmin ediliyor.
1977 yılında Jones, tapınağın şüpheli faaliyetlerinin medya tarafından incelenmesi üzerine paronayaklaşıyor ve çok sayıda takipçisiyle beraber Venezuela’nın doğusundaki uzak bir ülke olan Guyana’da bir tarım yerleşimine, yani Jonestown’a taşınıyor.
Bu yerde üyelerin; dini, ekonomik ve sosyal hayatları kontrol altına alınıyor. Üyeler artık Jones’a bağımlı hâle geliyorlar. Lider, farklı ırktan çocukları evlat edinen evli bir adam ve hem kadın hem erkek takipçileriyle cinsel ilişkiye giriyor.
Tarikat lideri Jones'u tanıyanlar, onun hakkındaki tuhaf gerçekleri şöyle anlatıyor:
Tarikatın eski bir takipçisi olan Joyce Houston, Jonestown belgeselinde: "Jim hepimizin eş cinsel olduğunu söyledi. O dışında herkes. Gezegendeki tek heteroseksüel oydu ve kadınların hepsi lezbiyendi, erkeklerin hepsi geydi.” diyor.
Jeff Guinn'in “The Road to Jonestown” adlı kitabına göre Jones, Adolf Hitler'e de erken bir ilgi duydu. "Hitler, Nisan 1945'te intihar ederek onu yakalamaya ve aşağılamaya çalışan düşmanlarını engellediğinde, Jimmy etkilenmişti." diye yazıyor.
Jones'un çocukluk arkadaşı Chuck Wilmore, 2006 tarihli “Jonestown: The Life and Death of Peoples Temple” belgeselinde: "Jimmy'nin gerçekten tuhaf bir çocuk olduğunu düşündüm. Dine takıntılıydı, ölüme takıntılıydı. Bir arkadaşım bana Jimmy'nin bir kediyi bıçakla öldürdüğünü gördüğünü söyledi." diyor.
18 Kasım 1978'de ABD heyeti, tarikatı incelemek için yola koyuluyor.
Jonestown Katliamı'nın gerçekleştiği gün, ABD Kongresi'nin bir heyeti, tarikatı incelemek için Jonestown’a geliyor. İddialar ciddi duruyordu; burası,dini bir merkezden çok bir köle kampı gibi görünüyordu.
Dayak, zorla çalıştırma, hapis cezaları, davranışları kontrol etmek için uyuşturucu kullanımı, şüpheli ölümler ve hatta toplu intihar provalarından söz ediliyordu.
Kongre üyesi Ryan, Jolestown'a gittiğinde Jones'la ve birçok üyeyle konuşuyor. Bazı aileler ve birkaç kişi Ryan'la birlikte gitmek isterken diğerleri, kendi başlarına ayrılıyor. Jones, bu durumdan hoşnut olmuyor.
Ryan ve diğer kongre üyeleri silahlı saldırıya uğruyor.
Hassas İçerik #blur-img{ filter: blur(32px); -webkit-filter: blur(32px); cursor:pointer; } /* Position text in the middle of the page/image */ .blur-bg-text { background-color: rgb(0,0,0); /* Fallback color */ background-color: rgba(0,0,0, 0.4); /* Black w/opacity/see-through */ color: white; font-weight: bold; position: absolute; top: 50%; left: 50%; transform: translate(-50%, -50%); z-index: 2; width: 80%; padding: 20px !important; text-align: center; cursor:pointer; }
Ryan, geride kalanlara misilleme yapılmasından korkarak tüm grubun birlikte uçmasını istediği için ikinci bir uçağa ihtiyaç duyuyor ve kalkış erteleniyor. Grup; ayın 18'inde, öğleden sonra bir uçak pistinde toplanıyor.
Ryan'ın uçağı kalkmaya hazırlanırken Jonestown'dan birkaç silahlı adamla birlikte bir damperli kamyon geliyor. Bir uçağa ateş açılırken diğer uçağa binen Larry Layton adlı bir tarikatçı silahını çıkarıp ateş etmeye başlıyor. Ryan ve birkaç kişi ölüyor ve çok sayıda kişi yaralanıyor.
Bu cinayetlerin ardından Jones, önce çocuklardan başlayarak takipçilerine siyanür katkılı bir içecek içmelerini emrediyor.
Hassas İçerik #blur-img{ filter: blur(32px); -webkit-filter: blur(32px); cursor:pointer; } /* Position text in the middle of the page/image */ .blur-bg-text { background-color: rgb(0,0,0); /* Fallback color */ background-color: rgba(0,0,0, 0.4); /* Black w/opacity/see-through */ color: white; font-weight: bold; position: absolute; top: 50%; left: 50%; transform: translate(-50%, -50%); z-index: 2; width: 80%; padding: 20px !important; text-align: center; cursor:pointer; }
Lider, kimsenin canlı çıkmamasını sağlamak için silahlı muhafızlar tutmuştu. Jonestown'da başından kurşun yarası sonucu ölü bulunan Jim Jones da dahil olmak üzere toplamda 918 kişi öldü, bunlardan 304’ü ise çocuktu.
Olanlarla ilgili genel görüş, insanların zehirli içeceği içmek için sıraya girmesi nedeniyle bir toplu intihar olmakla birlikte, tanıkların ve tapınağın eski üyelerinin bunun bir toplu katliam olduğuna dair iddiaları var.
Katliamdan çok önce Jones; takipçilerine, kendisine sadakat testi yapmak için zehir olduğuna inandıkları bir şey içirmişti. Gelecekte olanların provası gibi duruyordu.
Bu olay, birçok alan için inceleme konusu niteliğinde.
Hassas İçerik #blur-img{ filter: blur(32px); -webkit-filter: blur(32px); cursor:pointer; } /* Position text in the middle of the page/image */ .blur-bg-text { background-color: rgb(0,0,0); /* Fallback color */ background-color: rgba(0,0,0, 0.4); /* Black w/opacity/see-through */ color: white; font-weight: bold; position: absolute; top: 50%; left: 50%; transform: translate(-50%, -50%); z-index: 2; width: 80%; padding: 20px !important; text-align: center; cursor:pointer; }
Jonestown Katliamı, modern tarihteki en büyük toplu intihar ve cinayet olaylarından biri olarak kazındı. Ayrıca, tarikatlardaki liderliği kötüye kullamın ve manipülasyonların en gerçekçi ve korkunç örneklerinden biri oldu.
Kaynaklar: FBI, Rolling Stone, Brittanica