Tarihsel süreç içinde 27 Mayıs’ı ve Türkiye’nin en ilerici anayasası olarak nitelendirilen 1961 Anayasası’nı hazırlayan komisyonun başkanlığı görevini yürüten babası Enver Ziya Karal’ı anlatan Akgün, 27 Mayıs’a gazetemiz Cumhuriyet dışında hiçbir gazetede yer verilmediğine dikkat çekti.
‘YASAKLAR DEVRİ’
Akgün, “TBMM kurulduğunda da ulusun egemenliği yerine Tanrı’nın egemenliğini isteyenler vardı. Laik ve bilimsel eğitim sistemini toplum sevemediği gibi her yerde de uygulanmıyor. Demokrat Parti (DP) ortaya çıkar çıkmaz bu konularda halka yeşil ışık yaktı. İnönü, DP’nin elindeki silahı almak için devrimlerin karşısında olacak eylemler yapsa da CHP çok ciddi kan kaybetti” dedi. DP’nin iktidara gelmesinin “beyaz ihtilal” olarak tanımlandığına dikkat çeken Akgün, “DP döneminde basına sansür, gazetecileri hapse atmalar, yasaklar, katı kurallar devreye girdi. Parti toprak ağalarını korumaya çalıştı. Amerikalılarla burada üsler kurabilecekleri anlaşmalar yapıldı” diye konuştu.
Akgün, “1957 seçimlerinde kan kaybeden DP, CHP’yi lince başladı. Seçimde DP’ye oy çıkmayan yerler cezalandırıldı. Atatürk ve İnönü heykellerine saldırılar başladı. Tahkikat Komisyonu bardağı taşıran son damla oldu” ifadelerini kullandı. 27 Mayıs’ın “anayasayı uygulamayanlara yönelik seçilen bir yol” olduğunu kaydeden Seçil Akgün, 27 Mayıs’ın “Türkiye’ye Cumhuriyet tarihinin en demokratik anayasasını getirdiğini” söyledi.
Akgün, “27 Mayıs’tan sonra cumhuriyeti, kuruluştaki omurgasına oturtmak isteyen başka bir askeri harekât olmadı” dedi.