Hemen hemen her kentte, her bölgede başta müzik, film, tiyatro olmak üzere çeşitli festivaller hayata geçiyor. Ancak bunlar arasında çok azı fark yaratarak akla ilk gelen festivallerden biri oluyor. Bozcaada Caz Festivali onlardan biri.
Bu yıl 6. kez 26-27-28 Ağustos’ta düzenlenecek festival, daha ilk yıllarında tüm dünyayı etkileyen bir salgın ve Türkiye’de hareket etmeyi zorlaştıran bir ekonomik krizle mücadele etse de parmakla gösterilir hale geldi. Bunda konumunun yanı sıra festival düzenleyicileri 3dots ve fermente’nin nitelikli ekibinin dinamizmi de etkili. Öyle ki sadece birkaç konser, birkaç söyleşi yapılan standart bir festivalin çok ötesinde, “KEŞİF” gibi bir programla tüm adaya yayılan etkinlikler yapılıyor.
Bu etkinliklerle Bozcaada’nın tüm nimetlerinden faydalanabiliyorsunuz. KEŞİF programının ayrıntılarına festivalin internet sitesinden göz atmakta fayda var. Festivali, Bozcaada Caz Festivali CEO’su ve fermente kurucusu Gizem Gezenoğlu’yla konuştuk.
‘HEDEF 50. YIL’
Festivali hayata geçirirken, en başta beş yıllık bir planınız veya hayaliniz var mıydı? Varsa onların ne kadarı gerçekleşti?Festivalin ilk fikrini büyük bir heyecanla ortaya çıkardık. O günlerde, yıllar boyu devam edecek bir serüvene başladığımızı biliyorduk. Bozcaada Caz Festivali’nin Türkiye’deki sayılı festivaller arasında girmesini, bir yaşam stili oluşturmasını, kendi komünitesini oluşturmasını ve bizim için en önemli olan tarafı savunuculuk alanlarımız ile farkındalıklar yaratmasını hayal ediyorduk. Tüm hayallerimiz beklediğimizin üzerinde gerçekleşiyor, bu da bizi üretmek üzere daha motive tutuyor. Şimdiki hayalimiz festivalin 50. yılını gerçekleştirmek üzere sürdürülebilir bir sistem yaratmak. Bir yandan da dünyadaki sayılı festivaller arasında, uluslararası bir caz festivali olarak yerimizi almak.
Festival ilk ortaya çıktığında denenmemiş bir formattı, şu an benzer festivallerin sayısı her yıl artıyor. Bu konuyu nasıl değerlendirirsiniz?Büyük bir avantaj olarak değerlendiriyoruz. Bahsettiğiniz gibi farklı bir yaklaşımla başladık ve Bozcaada’nın eşsiz coğrafyası bu denenmemiş yaklaşımı çok besledi. Daha sonra diğer destinasyonlarda benzer festivallerin artması sektördeki çeşitliliği artırdı. Festival dünyası içerisinde yeni bir sektör oluştu resmen. Tüm bu çeşitlilik bizi de elbette çok besliyor.
(Gizem Gezenoğlu)
8-10 AYLIK ÇALIŞMA...
Sizce Keşif programının yoğunluğu veya daha fazla ön plana çıkması “caz festivaline” yönelik bir risk oluşturur mu?Bu sene 60’ın üzerinde, tüm Bozcaada’ya yayılarak gerçekleşecek KEŞİF programı festivaldeki en çok kafa yorduğumuz alanların başında. Yaklaşık 8-10 ay boyunca programlaması için çalışıyor ve festival zamanında enerjimizin büyük bölümünü buraya döndürüyoruz. Risk olmadığını, aksine ilgi çekici bir festival yaratarak deneyimi geliştirdiğini düşünüyoruz. Bozcaada Caz Festivali çoğumuz için bir yaşam tarzı oldu. Festivalin denenmemiş bir formatta ortaya çıkış fikri gibi KEŞİF programının da bizi dinamik, yaratıcı ve ilgi çekici kıldığını düşünüyorum.
Ekonomik kriz ortamı festivali yaparken sizi hangi noktalarda zorluyor?Festival düzenlemek finansal anlamda her açıdan zorlayıcı bir DNA’ya sahip. Buna ek olarak son dönemlerde içinde bulunduğumuz zorluklar bizi de ciddi anlamda yordu gerçekten. Aynı zamanda Bozcaada lojistik olarak da festival düzenlemek için sanıyorum ki Türkiye’deki en maliyetli yerlerden. Tüm bu etkenler ile sürekli yükselerek değişen maliyetler bizi zorlayan noktalar oluyor. Ciddi bir risk planı ile festivali yönetmeye çalışıyoruz. Bağımsız bir festival olarak gelecek yıllardan bahsedebilmek, içinde bulunduğumuz yılın gidişatı ile çok alakalı oluyor.
İŞTE ETKİNLİK ÖNERİLERİ
Kişisel olarak bu yıl festivalde yer almasından çok mutlu olduğunuz, mutlaka takip etmeyi düşündüğünüz etkinlikler var mı? Hangileri ve neden?Daha önce yaklaşık üç sene adada yaşamış biri olarak ilk önerim; festival zamanı bağ bozumu zamanı, adadayken bağların üzümlerle dolu olduğunu göreceksiniz. Bir bağa mutlaka dalın ve üzümlerden tadın. Programın uluslararası ayağını, bizim de üyesi olduğumuz European Jazz Network ile bağlantılı; Hollanda’dan Bimhuis, Fransa’dan Association Jazze Croise, İtalya’dan Südtirol Jazz Festival ve Israeli Jazz Community ile ortak kürasyonla yaptık. Bu konserlerin yanında, Fransız cazının en önemli isimlerinden Guillaume Perret’nin Volkan Öktem ile buluşacağı özel projeyi kaçırmamalarını öneririm.
KEŞİF programında ise Emre Erbirer’nin kürasyonunu yaptığı “Güncel Meseleler, Yeni Olasılıklar” başlığıyla oluşturduğu etkinlikleri; bağ gezileri, şarap tadımları, viski, bira tadımları ile çeşitli disiplinlerdeki atölyeler; KEŞİF programında dikkat ve ilgi toplayan içeriklerden birkaçı.
www.idrak34.com