Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Samsun'da 19 Mayıs Gazeteciler Cemiyeti'ni ziyaret etti. Bakan Muş, ziyarette gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Ticaret Bakanlığı'nın, Ankara'da araçların liste fiyatının üzerinde ödeme talep eden bir otomotiv bayisi ile Bursa ve Adana'da müşterilerini aksesuar almaya zorladığı tespit edilen otomotiv bayilerine toplam 17 milyon 834 bin 400 TL idari para cezası uygulanmasına ilişkin soruya cevap veren Bakan Muş, Türkiye'nin serbest piyasa koşullarını işleten bir ülke olduğunu belirterek, "Serbest piyasa ekonomisinin kuralların dışarısına çıktığınızda bunun cezai müeyyidesi var. Bunlar yönetmeliklerimizde açık ve şeffaf bir şekilde yazıyor. Pek çok bayi denetledik. Tespit edilen bayiler, onlar distribütörlerden alıyorlar araçları. Bayi liste fiyatları var onun üzerinden fiyat talep etmişler veya vatandaşa aksesuar adı altında ilave fatura kesmişler. Bu tespit edilmiş ve bunun cezai müeyyidesi uygulanmış. 3 ilde bayilere yaklaşık 17 milyon civarında para cezası kesildi. Ticari faaliyetlerde piyasaya müdahalemiz söz konusu değil. Ancak serbest piyasa ekonomisi kuralların olmadığı bir ekonomi değildir. Ticari kurallar vardır ve herkesin bu kurallara riayet etmesi gerekir" ifadelerini kullandı.
'ARAÇ ÇOK LÜKS BİR ŞEY DEĞİL'
Araç piyasasının yakın zamanda dengeye oturacağını söyleyen Bakan Muş, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
"Türkiye'de araç artık bir ihtiyaç. Türkiye'nin geldiği milli gelir seviyesinde araç çok lüks bir şey değil. Bir ihtiyaç ve insanlar bu ihtiyacını karşılamak için geliyorlar. Çip krizinden dolayı üretimde aksamalar oldu. Ertelenen talep vardı. Hem üretimde aksama hem de ertelenen talep birleşimce, talepte üretime göre daha fazla artış oluyor. Kanaatim belli bir süre içerisinde arzın artması ve talebin düşmesi ile bu bir dengeye oturacaktır."
'NE GÖREV VERİLİRSE YAPARIZ'
28 Mayıs Cumhurbaşkanı seçimi için yurt dışında oy kullanma katılımının, 14 Mayıs Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimi'ne göre fazla olduğunu söyleyen Bakan Muş, "Samsun'daki çalışmalarımızda da sandığa çağrımızı yineliyoruz. Milli iradenin, seçmen iradesinin olabildiğince sandığa yansımasını istiyoruz. Kabineyi Cumhurbaşkanımız belirliyor. Dolayısıyla ne görev verilirse verilsin, biz o görevi hakkıyla yerine getirmek için varız. Bakanlık olur bakanlıktaki görevimize devam ederiz. Milletvekilliği olur milletvekilliğine devam ederiz. Parti yönetimi olur orada devam ederiz. Hiçbir şey olmadı Samsun'un vekaletini üzerimize aldık. Asıl olan millete hizmet edebilmek. Bu işin derdiyle dertlenmek, peşinde koşmak. konan vizyona göre hareket edebilmek. Ülkeyi ileriye taşıyacak olan çalışmalara hizmet edebilmek" ifadelerini kullandı.