Esenler Belediyesinden yapılan açıklamaya göre, Dr. Kadir Topbaş Kültür Sanat Merkezi'nde gerçekleştirilen oturumda Filistin'de uzun yıllardır devam eden zulmün edebiyata yansımaları ele alındı.
Oturumu yöneten yazar Kürşat Çelik, Filistin'de büyük bir katliamın yaşandığını belirterek, "Biz, bunları sadece haberlerden takip ediyoruz. Katliamların ilk günlerinde yaşananları daha çok takip ediyorduk. Bombardıman olduğu zaman hemen tepki veriyorduk. Olayın süresi arttıkça uzaklaştık, bir kopuş yaşadık." ifadelerini kullandı.
Zulme maruz kalan insanlarının seslerini duyurmaları için sanat eserlerinin önem taşıdığını kaydeden Çelik, "Kameranın kısıtlı olduğu zamanlarda yaşananları en iyi romanlardan ve filmlerden öğrendik. Edebiyatın böyle olaylarda etkisi oldukça fazla oluyor." görüşünü paylaştı.
- "HAFIZA, FİLİSTİN DİRENİŞ EDEBIYATININ MOTTOSUDUR"
Yazar Peren Birsaygılı Mut, "Gessan Kenefani Öykücülüğü" başlıklı konuşmasında Filistin direniş edebiyatının halkın mücadelesini ve kültürünü anlamak için önemli bir rehber olduğunu ifade etti.
Edebiyatın bir halkın yaşadıklarını anlatmada en önemli ayna olduğuna işaret eden Mut, şunları kaydetti:
"Filistin direniş edebiyatını dünya edebiyatından ayıran iki önemli özellik var. Birisi, hafızayı sürekli canlı tutmaktır, edebiyat yoluyla hafızayı canlı tutmak Filistin direnişinin en önemli mottolarından biridir. Siyonistler, o toprakları işgal ederken sadece toprakları değil halkın kültürünü, sanatını, şiirini, sözünü, inancını yani o halkı millet yapan ne varsa kazımaya çalıştılar. Unutulmaya karşı direnmek, Filistin edebiyatının en önemli mottosudur. İkincisi de yaşanan zulmü tüm dünyaya duyurmaktır, Filistin edebiyatı bunu çok güzel başardı."
Yazar Mut, Gessan Kenefani'nin Filistin direniş edebiyatının ilk öykülerini kaleme alan yazar olduğunu belirterek, 36 yaşında şehit edilmesinin siyonistlerin aslında halkın edebiyatından, öyküsünden korktuğunu gösterdiğine dikkati çekti.
Kenefani'nin 30 kitabı ve binlerce öyküsünün bulunduğunu anlatan Mut, şunları bildirdi:
"Eserleri yaklaşık 20 dile çevrildi. Direnişçi silahıyla, edebiyatçı ise kalemiyle mücadele etmiştir. Kenefani, 'Kaldırımdaki Kek' ve 'Kaygan Zemin' öyküleriyle mülteci kamplarında geçirdiği günleri kaleme aldı. Kenefani'nin 50'nin üzerinde öyküsü bulunuyor. 22 yaşındayken 'Gazze'ye Mektup' adlı öyküsüyle en önemli Arap edebiyat ödüllerinden birini aldı. Kenefani, kendi halkının yaşadığı ızdırapları, bir edebiyatçı olarak kalemiyle dünyaya nasıl duyurabildiğini bizlere çok iyi bir şekilde göstermiştir."
- "FİLİSİTİN DİRENİŞ EDEBIYATININ MİMARİ CEZAYİR'DIR"
Yazar Osman Koca, "Filistin Öyküsü" başlığıyla yaptığı konuşmada, Filistin edebiyatının kadim bir edebiyat olduğunu vurguladı.
"Filistin direniş edebiyatının mimarı Cezayir'dir fakat Cezayir ile Filistin edebiyatını ayıran temel nokta Cezayir öykülerinde bağımsızlık, özgürlük, halk arayışları ve Batı'ya eleştiri varken Filistin edebiyatı Cezayir'e göre daha içe dönüktür." değerlendirmesinde bulunan Koca, şunları ifade etti:
"Hep bir kavganın, mücadelenin ve dramın hikayesini yazmıştır Filistinli sanatçılar. Bunun da temel nedeni Cezayir, toplu katliam sonrası bir şekilde Batı'dan destek görmüş fakat Filistin hiçbir zaman hiçbir şekilde Batı'dan en ufak bir destek görmemiştir. Bugün bile Güney Afrika bir dava açıyor. O dava Lahey'de kabul ediliyor. İki milyar Müslüman'ın sustuğu yerde Hristiyan bir ülke, Filistin'in hakkını arıyor."
Öykü Günleri'nin yazar Cemal Şakar'ın yönettiği "Geleceğin Öyküsü" konulu son oturumunda yazar Bülent Ayyıldız ve yazar Ahmet Melih Karauğuz, "Öykümüzün Gelecek Tasavvuru" ve "Yapay Zeka Öykümüzün Nesi Olur?" başlıklı konuşmalar yaptı.
Sanatçı Selin Yücesoy'un sahne aldığı "İstanbul Şarkıları" konseriyle sona eren 4. Esenler Öykü Günleri'nde katılımcılara onur ödülüne layık görülen edebiyatçı-yazar Selim İleri'nin kitapları hediye edildi.