İddianamesi FETÖ tutuklusu eski Cumhuriyet Savcısı Mustafa Bilgili tarafından yazılan 28 Şubat davası kapsamında hapiste tutulan komutanlardan emekli Korgeneral Vural Avar (84) yaşamını yitirdi. Eylül ayında koronavirüse yakalanan ve ileri derece demans hastası olan Avar, kasım ayında ise düşerek kaburgalarını kırmış, sonrasında tutuklu bulunduğu cezaevine geri gönderilmişti.
Aynı davadan 10 yıl önce de 19 ay hapis yatan eski Genelkurmay Genel Plan ve Prensipler Daire Başkanı Avar’ın ilaç almayı reddettiği biliniyordu. Adli Tıp Kurumu’nda yapılan otopsi sonrası Avar’ın cenaze programı belirlenecek.
Asker çocuğu olarak 1938’te dünyaya gelen Avar, emekli albay Tuna Avar ile evliydi.
Cumhuriyet’e konuşan tutuklu Çetin Doğan’ın eşi Nilgül Doğan, “Avar ile İtalya’da dış görevde beraberdik. Uzun süredir parkinson, demans gibi rahatsızlıkları varken maalesef düşerek kaburgalarını kırmıştı” dedi. Avar’ın ciğerlerinin de hasar gördüğüne dikkat çeken Doğan, “Ciğerleri hasar görüp su toplayınca hastanede suyu aldılar. Ve aynı akşam yoğun bakımdan çıkarıp cezaevi revirine yolladılar. Ve bu süreç içinde eşini hastanede iki dakika görmek isteyen Tuna Hanım’a savcı izin vermedi” dedi. Yaşananlara tepki gösteren Doğan, “Allah bu zulümleri yapanların bin beterini onlara yaşatsın. Çok ama çok üzgünüm” ifadelerini kullandı.
"KIŞI ÇIKARAMAZLAR"
28 Şubat davası sanıklarını ziyaret eden emekli Askeri Hâkim Ahmet Zeki Üçok, önemli uyarılarda bulunmuştu. Barış Terkoğlu’nun köşesinden aktardığı konuşmasında Üçok, “Bu ceza infazı olmaktan çıkmış, doğrudan infaza dönüşmüş, bu halde kışı çıkaramazlar” demişti. Üçok’un uyarısından sonra Aydan Erol 1 Kasım’da, Çetin Saner ise 9 Kasım’da sağlık sorunlarından ötürü tahliye edilmişti.
BAŞLANGIÇTAN BUGÜNE NELER YAŞANDI?
2011 yılında, 28 Şubat döneminin başbakanı Necmettin Erbakan’ın yaşamını yitirmesi sonrası, bugün FETÖ’den tutuklu eski Ankara Cumhuriyet Savcısı Mustafa Bilgili, 28 Şubat MGK kararları ve 3.5 ay sonra Erbakan’ın istifasını askeri darbe olarak tanımladı. Başlattığı soruşturma kapsamında Nisan 2012’de dalgalar halinde tutuklamalar, Eylül 2013’te duruşmalar başladı. Yaklaşık beş yıl süren yerel mahkeme 21 sanığa ağırlaştırılmış müebbet cezası, 68 sanığa beraat kararı verdi. 10 sanık için zaman aşımı kararı alındı. İstinaf kararları büyük ölçüde onadı.
Yargıtay, 30 Haziran 2021’de 21 sanığın 14’ünün cezasını onadı. 19 Ağustos 2021’de 14 subay cezaevine konuldu. AYM’den itirazlarla ilgili karar bekleniyor.
Soruşturma sürecindeki ihbarcılardan savcılara, hâkimden bilirkişisine, Genelkurmay adli müşavirinden ev aramalarını yapan polislere kadar neredeyse hukuki prosedürdeki tüm şahıslar FETÖ’cü çıktı. Gerek iddianame gerek mahkemedeki işleyiş, Ergenekon, Balyoz gibi kumpas davalarla aynı biçimde gerçekleşti. Sanıkları suçlu göstermek için sahte belge üretildi, mahkemenin atadığı bilirkişi bu durumu kabul etti ve kanıt gösterilemez kararı verdi. Ancak mahkeme heyeti raporu dikkate almadı. Delillerin değerlendirilmesi kısmını atlayarak tüm sahte belgeleri gerçek kabul etti. Sanıkların talep ettiği tanıklar dinlenmedi, kurumlardan istenen belgeler getirilmedi.