Üstünsalih, "Bankacılık Söyleşileri" kapsamında AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2024 yılının küresel düzeyde enflasyonla mücadele ile geçtiğini, bu dönemde finansal koşullardaki sıkı duruşun yıl boyunca devam ettiğini söyledi.
ABD ve Avrupa başta olmak üzere, birçok gelişmiş ekonomide uygulanan sıkı para politikalarının küresel durgunluk endişelerine neden olduğuna işaret eden Üstünsalih, 2025'te enflasyon oranlarının düşmesiyle birlikte, finansal koşullarda ılımlı bir gevşeme yaşanmasının beklendiğini ancak yükselen jeopolitik gerilimler ile bölgesel çatışmaların küresel ticaret ve yatırımı tehdit eden başlıca riskler olarak öne çıktığını vurguladı.
Üstünsalih, ABD’de ikinci Trump döneminin de başlamasıyla birlikte ekonomik dengelerin değişebileceği, gelişmekte olan ülkelerde dış ticarette daralma ve sermaye çıkışı gibi gelişmelerin de yaşanabileceğinin öngörüldüğünü ifade etti.
2024 yılında Türkiye'de de enflasyonla mücadeleye odaklanıldığını dile getiren Üstünsalih, şöyle devam etti:
"Merkez Bankası tarafından uygulanan sıkı para politikası, enflasyonla mücadelede birincil araç oldu. 2023 yılında yaşanan deprem felaketinin etkileri bütçe dengeleri üzerinde hala görülmekle birlikte, maliye politikası da enflasyonla mücadeleye destek verdi. Uygulanan politikaların etkisiyle enflasyonda düşüşün devam edeceği ve bu düşüşün, para politikasında bir miktar gevşemeye imkan tanıyacağı, bunun da büyümeye pozitif katkı sağlayacağı kanaatindeyim. Büyümedeki iyileşmenin etkisiyle cari işlemler açığında ılımlı bir yükseliş bekleniyor. Bütçe açığının ise azalması ve açık/GSYH oranının yüzde 3’e yaklaşması olası görünüyor."
"SEKTÖRÜMÜZ REEL EKONOMİYİ VE HANE HALKINI DESTEKLEMEYİ SÜRDÜRDÜ"
Üstünsalih, Orta Vadeli Program (OVP) doğrultusunda, büyüme ve enflasyon başta olmak üzere tüm makro ekonomik göstergelerde, gelecek dönemde olumlu gelişmelerin beklendiğini söyledi.
Türkiye’nin risk priminin, salgın öncesi seviyelere kadar düştüğünü aktaran Üstünsalih, "Finansal istikrarın sağlanmasında büyük rol oynayan bankacılık sektörü, ekonomideki bu iyileşmede önemli bir sorumluluk üstlendi. Sektörümüz, güçlü sermayesi ve sağlam bilanço yapısıyla reel ekonomiyi ve hane halkını desteklemeyi sürdürdü. Bizim gibi büyük finansal kurumlar için hem bir sınav hem de bir fırsat anlamını taşıyan bu süreçte, yalnızca mevcut sorunlarla mücadele etmekle kalmadık, aynı zamanda adaptasyon yeteneğimizi ve yenilikçi yaklaşımımızı güçlendirmek için de yoğun bir çaba gösterdik." diye konuştu.
Üstünsalih, VakıfBank olarak hem iç dayanıklılıklarını artırmaya, hem değişen dünyaya uyum sağlamaya, hem de müşterilere en iyi hizmeti sunmaya odaklandıkları bu dönemde, esnek yönetim anlayışı sayesinde değişen şartlara göre stratejik hedeflerini revize ettiklerini ancak bu düzenlemelerin kısa vadeli dalgalanmalara karşı alınmış önlemlerden ibaret olup uzun vadeli vizyonlarına olan bağlılığı hiçbir şekilde değiştirmediğini bildirdi.
Tüm dünyanın adeta bir sınav verdiği 2024 yılında VakıfBank'ın ortaya koyduğu sonuçlarla ne kadar dayanıklı ve vizyon sahibi bir kurum olduğunu bir kez daha gözler önüne serdiğine dikkati çeken Üstünsalih, şu bilgileri paylaştı:
"Bugün geldiğimiz noktada, yalnızca finansal istikrarımızla değil, aynı zamanda sürdürülebilir kalkınma hedeflerine olan bağlılığımızla da sektörümüzde örnek bir konuma sahibiz. Önümüzdeki dönemde de güçlü sermaye yapımız, geniş müşteri tabanımız ve yenilikçi yaklaşımımızla ekonomiye değer katmaya devam edeceğiz. Bankamızın daha güçlü, esnek ve sürdürülebilir bir yapıya ulaşmasını hedefliyoruz. Bu doğrultuda, teknolojik ve dijital alanlarda hız kesmeden sürdürdüğümüz proaktif yaklaşımlarımızla elde ettiğimiz başarıları kalıcı hale getirmek önceliklerimiz arasında yer alıyor."
"TÜKETİCİ İHTİYAÇ KREDİLERİNİN YÜZDE 90’I DİJİTAL KANALLAR ÜZERİNDEN KULLANDIRILIYOR"
Üstünsalih, 3. çeyrekte ekonomiye sağladıkları toplam finansman desteğinin 2,5 trilyon liraya ulaştığını belirterek, "Üretim, yatırım ve ihracat faaliyetlerinde bulunan ve ülkemizin istihdamına doğrudan katkı sağlayan müşterilerimize öncelik verdiğimiz seçici bir kredi politikası uyguluyoruz. Böylelikle imalat, ihracat ve istihdam odaklı sektörlere yakından desteğimizi sürdürüyoruz. Sektörel ihtiyaçlara özel geliştirilmiş finansman modellerinden hane halkının ekonomik ihtiyaçlarına yönelik bireysel kredilere kadar uzanan geniş bir yelpazede ürün ve hizmet portföyümüzle toplumun her kesiminin yanında olmaya devam ediyoruz." şeklinde konuştu.
Kendi bankacılık yazılımlarını kendi kaynaklarıyla kodlayan ve geliştiren bir kurum olduklarını vurgulayan Üstünsalih, dijital bankacılık alanında sahip oldukları yetkinlikler sayesinde müşterilerin ihtiyaçlarına özel, esnek ve yenilikçi çözümler sunduklarını söyledi.
Bu sayede müşteri sayılarının her geçen gün artırdıklarını anlatan Üstünsalih, "Bugün itibarıyla VakıfBank Mobil ve internet bankacılığı kullanıcı sayımız 14 milyonu aşarken, aktif kullanıcı sayımız 8 milyona yaklaştı. Geldiğimiz bu noktada tüketici ihtiyaç kredilerinin yüzde 90’ı dijital kanallar üzerinden kullandırılırken vadeli hesap açılışlarının da yüzde 40’ı yine dijital kanallar üzerinden yapılıyor. Bu oranları daha da artırma gayretindeyiz." ifadelerini kullandı.
VakıfBank'ın inovasyonu olarak markalaşan stratejik ürünü Vinov'un zengin fonksiyonlara sahip esnek ve uyarlanabilir yapısı sayesinde, farklı sektörlerin ihtiyaçlarına çözüm olmaya devam ettiğini belirten Üstünsalih, yaklaşık 1 milyon aktif Vinov müşterisi ile 234 milyar liralık işlem hacmine ulaştıklarını bildirdi.
Üstünsalih, mevduat, dış ticaret ve nakit yönetimi ürün ve hizmet kullanımlarını internet bankacılığı ve mobil bankacılık kanallarından uçtan uca dijital şekilde gerçekleştirebilmeleri amacıyla "SKY KOBİ"yi devreye aldıklarını belirtirken, tarımsal üreticilerin hayatını kolaylaştırmak adına; Tarım SKY ürününü kullanımına açtıklarını ve 3 ay gibi kısa bir sürede, 5 bin üreticinin yaklaşık 500 milyon lira tutarlı bir krediyi bu kanaldan kullandığına dikkati çekti.
Her bir müşteriye özel çözümler sunarak, bankacılık deneyimini sadece bir hizmetten öte, eşsiz bir kişisel yolculuğa dönüştürerek bir üst seviyeye taşımayı hedeflediklerini anlatan Üstünsalih, "Dijitalleşmeyi, sürdürülebilir bir gelecek inşa etme vizyonunun ayrılmaz bir parçası olarak gören bir banka olarak, önümüzdeki dönemde çalışmalarımızı geleneksel yapay zekâ ve büyük dil modelleri ekseninde şekillendireceğiz. Geliştireceğimiz yenilikçi projelerle, sektörümüzdeki liderlik rolümüzü güçlendirmeye kararlıyız." diye konuştu.
Türkiye’de bankacılık sektörünün yeşil finansman oranının artırılması gerektiğinin bilinciyle, yalnızca mevcut rakamları büyütmeyi değil, aynı zamanda yenilikçi yaklaşımlar geliştirerek sektöre örnek olmayı hedeflediklerini belirten Üstünsalih, net sıfır hedeflerine giden yolculukta doğaya, insana ve ekonomiye olan katkılarını artırarak lider bir rol üstlenmeye kararlı olduklarını vurguladı.
"2025 VAKIFBANK'IN EKONOMİYE DEĞER KATMAYA DEVAM EDECEĞİ BİR DÖNEMİN BAŞLANGICI OLACAK"
Üstünsalih, 2025 yılında dijitalleşme, sürdürülebilir finansman ve sosyal sorumluluk projelerinin harmanlanarak, her adımda topluma ve çevreye daha fazla değer katmayı hedeflediklerini belirterek, odaklandıkları temel alanlara ilişkin şunları kaydetti:
"Dijitalleşme ve teknolojik dönüşüm kapsamında, açık finans uygulamalarımızı genişletmeyi planlıyoruz ve büyük veri ile yapay zeka teknolojilerine olan yatırımlarımızı artıracağız. Dijitalleşmenin iş süreçlerine entegrasyonunu destekleyen eğitimler ve programlarla çalışanlarımızın bu dönüşüme uyumunu sağlamayı sürdüreceğiz. Sürdürülebilirlik ve yeşil finansman başlığı altında, çevre dostu yatırımları ve yenilenebilir enerji projelerini desteklemeye devam edeceğiz. Operasyonel süreçlerimizi tamamen dijitalleştirerek karbon nötr bir banka olma hedefimizi sürdüreceğiz. KOBİ'lere yönelik yenilikçi finansal çözümler sunarak bu işletmelerin büyümelerine katkıda bulunmayı; ayrıca modernizasyon projelerini ve tarım teknolojilerini destekleyerek tarım sektörünün sürdürülebilir büyümesine katkı sağlayacağız.
Bölgesel ve uluslararası büyüme başlığı altında, stratejik bölgelerde yeni şube yatırımları gerçekleştirecek, dijital kanallarımızı daha da güçlendirecek altyapı yatırımlarına ise devam edeceğiz. Türkiye’nin ihracat odaklı büyüme stratejisine özel finansman modelleriyle destek olacağız. Mobil bankacılık uygulamamızı dijital alışveriş ekosistemine entegre ederek teknolojik trendleri yakından takip edeceğiz. Uluslararası sürdürülebilirlik endeksleri ve yeşil finansman başlığı altında ise yerel ve uluslararası sürdürülebilirlik endekslerindeki skorlarımızı iyileştirecek çalışmalara odaklanacağız. Ayrıca, yurt dışından sağlanan sürdürülebilir ve yeşil fonlamaların oranını artırarak, düşük karbonlu ekonomiye geçişte aktif rol oynayacağız."
Üstünsalih, 2025 yılının VakıfBank’ın yenilikçi ve sorumlu bankacılık anlayışıyla hem yerel hem de küresel dinamiklere uyum sağlayarak, Türkiye’ye ve dünyaya değer katmaya devam edeceği bir dönemin başlangıcı olacağını ifade etti.
Fonlama tarafında tabana yaygın ve uygun maliyetli kaynak temin etmeyi sürdüreceklerine vurgu yapan Üstünsalih, sözlerini şöyle tamamladı:
"VakıfBank olarak 2025 yılında da imalatı, ihracatı, istihdamı ve hane halkını desteklemeye devam ederek sürdürülebilir ve karlı büyümemize devam edeceğiz. Ayrıca her zaman olduğu gibi yurtdışından uygun maliyetli ve uzun vadeli kaynak getirerek kaynak yapımızı çeşitlendireceğiz. Kurumsal stratejimizin ayrılmaz bir parçası olan sürdürülebilirlik faaliyetlerimiz kapsamında da ülkemiz için değer oluşturma yolculuğumuza devam edeceğiz. Dijitalleşme ve teknoloji alanındaki atılımlarımızla sektörde öncü olmayı sürdüreceğiz. Kısacası, 2025 yılında da daha güçlü bir Türkiye ekonomisi ve daha güçlü bir VakıfBank için azim ve kararlılıkla çalışacağız."