Dr. White, bunu yıllar önce bir maymunda denemiş ve başarılı olmuş. İyi ama birinin kafası, başka bir bedene nasıl nakledilebilir?
Nakledilse bile sağlıklı bir yaşam sürdürülebilir mi? Hepsinin cevabı aşağıda!
1970’te bilim dünyasını şaşırtan bu kafa nakli gerçekleşti.
ABD'de Ohio eyaletinin Cleveland şehrinde bir hastanede doktor olan Robert White, elindeki ince cerrahi aletlerle bir rhesus maymununun üzerinde tarihi bir deney yapmıştı. Maymunun kafası, başka bir maymunun vücuduna nakledilmişti. Aslında biyolojik açıdan Frankenstein’ın canavarı gibi bir canlıydı deneyi gerçekleştirdiği maymun.
Dr. White, yıllarca bir beynin başka bir vücuda nakledildiğinde bilincin de aynı şekilde işleyip işlemediğini merak ediyordu. Beyin eşittir hayat demekse, bir insanın beyni, başka bir vücutta yeniden can bulabilir miydi?
White’ın amacı, beynin fizyolojik sağlığını koruyarak onu başka bir bedene taşımaktı.
Beyni vücuttan ayırmanın en büyük zorluğu, beynin oksijen ihtiyacıdır. Beyin, oksijensiz sadece birkaç saniye hayatta kalabilir ve geri dönüşü olmayan hasarlar baş gösterir. Ancak White, donmuş bölgelerde hayatta kalan gezginlerin beyinlerinin bir süreliğine metabolizmalarını yavaşlatıp hayatta kalabildiklerini fark etmişti.
Bu gözlem ona, beyin dokusunun hayatta kalabilmesi için oksijen akışının geçici olarak durdurulabileceğini düşündürmüştü. Sonucunda ise White, beynin bir başka bedene nakledilmeden önce hayatta kalmasını sağlayacak yöntemleri arayışa girdi.
Daha önce de köpekler üzerinde gerçekleştirilen kafa deneyi, White’ı teşvik eden olay olmuştu.
White, aynı deneyi bu kez maymunda denemişti ancak karşılaştığı sorun, beynin nakledilen bedene uyum sağlamamasıydı. White, maymunları nakilden sonra birkaç gün hayatta tutabilmişti. Sebebi ise omurilik bağlantısının sağlanamamasıydı.
White’ın bu girişimi, etik tartışmalarına da kapı araladı. Hayvanlar üzerinde yaptığı deneyler, onun büyük tepki almasına sebep olmuştu. Kimisi bunu etik görürken kimisi de bunun etik olmadığını savunuyordu.
Robert White’ın deneyi, maymunları hayatta tutmaya yetmese de aslında başarılı olmuştu. Etik sınırları zorlasa da tıp dünyasına kazandırdığı bilgiler, attığı cesur adımlar, bugün adını başarılarıyla dünyaya duyurmasında birer araç oldu.
Kaynaklar: Noröşirürji Dergisi, St. Thomas Üniversitesiİlginizi çekebilir: