HABER7
15 Temmuz 2016, Türk siyasetinin en önemli sınavlarından biriydi. Kahramanların ve hainlerin ayan beyan ortaya çıktığı o tarihi gecede en önemli aktör siyasilerdi. Halkı meydanlara çağıran Cumhurbaşkanı Erdoğan, Marmaris’ten tehlikeli bir yolculukla İstanbul’a intikal ederken, dönemin CHP lideri Kılıçdaroğlu, havalimanında tankların arasından sıvışıp Bakırköy’e gitmiş ve kahvesini yudumlayarak gelişmeleri televizyondan takip etmişti. MHP lideri Bahçeli’nin parti genel merkezini adeta üs edinerek korumaya aldığı gece, dönemin İYİ Parti lideri Akşener ise misafirlerinhe çay-börek ikram ederek geçirdi. Dönemin MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın yaşadıkları olaylar ise darbenin kilit taşını oluşturdu...
RECEP TAYYİP ERDOĞAN
Dönemin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 15 Temmuz'da Marmaris'teydi. FETÖ'nün suikast timi Erdoğan'ı otelde yakalamayı hedefledi ancak hayalleri suya düştü. Hain girişimin haberini alan Erdoğan ilk açıklamayı Marmaris'ten yaptı. Canlı yayınla televizyon ekranına bağlandı ve halkı, vatana kast edenlere karşı direnmeye davet etti. Hemen ardından uçakla İstanbul'a doğru geldi. O dönemde Türkiye Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak ve Ak Partili bazı milletvekilleri de yanında bulunuyordu. Saat 03:15 sıralarında Atatürk Havalimanı'na ulaştı. Atatürk Havalimanı'da on binlerce vatandaş onu bekliyordu. Vatandaşlar Erdoğan'a adeta etten duvar ördü. Burada konuşma yapan Erdoğan milletin aldığı silahların millete yöneltildiğini anlatıyor, demokrasi vurgusu yapıyordu.
BİNALİ YILDIRIM
Dönemin Başbakanı Binali Yıldırım darbe girişiminin yaşandığı sırada İstanbul'daydı. Hain saldırının haberini aldıktan sonra canlı yayınla televizyon ekranına bağlanıp asla demokrasiden taviz verilmeyeceğinin mesajını verdi. Ankara'ya gidiyordu Binali Yıldırım. Ancak havayolu güvenlik riski taşıyordu. Bundan dolayı karayolunu kullanmak durumunda kaldı. Başkent'e doğru giderken orada çatışmalar başlamıştı. Bunun üzerine konvoyu ile birlikte güzergah değiştirdi ve Kastamonu'ya geçiş yaptı. Kastamonu'da Başbakan'ın konvoyunun arkalarında bulunan bir araca jandarma tarafından ateş açıldı. Bu olayın üzerine Binali Yıldırım bölgedeki bir ilçenin kaymakamının evinde misafir edildi. Kaymakamın evi ise tam anlamıyla karargah haline geldi. Tüm gelişmeler buradan takip edildi, toplantılar buradan gerçekleştirildi. Ankara'ya dönmesi ise 12 saati buldu.
DEVLET BAHÇELİ
Muhalefet kanadından iktidarın direnişine ilk destek ise MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'den geldi. Devlet Bahçeli o gece Ankara'daydı. Durumdan haberdar olduktan sonra hızlı bir telefon trafiği ile MHP yönetimini ile Balgat'taki Genel Merkez'de buluştu. Darbe girişiminden emin olduktan sonra Başbakan Binali Yıldırım'a ulaşmak istedi. Ancak iletişim kurmak olmadı. Daha ilk dakikalarda Başbakan'ın özel kalemine, darbeye karşı demokrasinin yanında duracaklarını bildirdi. Diğer yandan Ankara'da meclis bombalanmaya başlamıştı. MHP kurmayları, Bahçeli'nin güvenliğinden endişe ediyor, onun yerini değiştirmek istiyordu. Bahçeli ise bütün ısrarları net bir tavırla reddediyor ve ne olursa olsun partisinin genel merkezinden ayrılmayacağının altını çiziyordu.
KEMAL KILIÇDAROĞLU
Muhalefet kanadındaki bir diğer isim ise dönemin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'ydu. Kemal Kılıçdaroğlu 21.50'de Ankara'dan yola çıkmış, 23.00 sularında ise İstanbul'a inmişti. Atatürk Havalimanı'na inen Kılıçdaroğlu, darbe girişiminin olduğunu burada öğrendi. Bir süre havalimanında bekledi. Sonrasında ise Bakırköy Belediye Başkanı'nın evine gitti.
MERAL AKŞENER
Dönemin İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ise İstanbul'da, Beylerbeyi’ndeki evindeydi. Kendi deyimiyle o gece misafirlerine çay-börek servisi etti. Darbeyi ise televizyondan öğrendi.
HAKAN FİDAN
Dönemin MİT Müsteşarı Hakan Fidan, darbe günü öğle saatlerinde karargaha gelen bir subayın Kara Havacılık Okulu’nda bazı askerlerin hareketliliğine dair ihbarı üzerine apar topar Genelkurmay Başkanlığına gitti. Hakan Fidan ile Hulusi Akar saat 18:00’de görüştü. Bu görüşme ile ifşa olduğunu fark eden darbeciler, kalkışmayı saat 20:00’ye çekmek zorunda kaldı.
Saatler gösterdiğinde MİT'in Yenimahalle'deki karargahından ayrılan Hakan Fidan, doğruca Genelkurmay Başkanlığına gitti ve o tarihte Genelkurmay Başkanı olan Hulusi Akar'la görüştü.
HULUSİ AKAR
Dönemin Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar, Hakan Fidan’dan aldığı istihbari bilginin ardından, istihbaratın doğruluğunun tetkik edilmesi ve tedbir alınmasını emrettiği. Akar, Hava Kuvvetleri Harekat Merkezi'ne uçuşların durdurulması emrini verdi. Kalkışma sırasında Genelkurmay makam odasında bulunan Hulusi Akar’ın alnına silah dayandı. Boynuna kemer geçirilerek gözaltı uygulaması gerçekleştirilmeye çalışıldı. Akar, götürüldüğü Çankaya Köşkü’nde serbest kaldı.